Yıllardır Alemi İslamda tartışılan bir mevzu. Hatta Türkiyede bazı gruplara, "faize helal diyorlar.. "diye faizin savunuculuğu görevi yakıştırılır. Aslında darül harpte gerçekten farklı bir durum var. Bunu ümmetin müctehidleri asırlar öncesinden ifade etmişler. Peki nedir o farklı durum?

Darı harpte Müslüman ile harbi (ğayri Müslim) arasında riba cereyan etmez. İsmi riba (faiz) de olsa Hanefi Mezhebi İmamlarına göre şer’an  faiz değildir. Hanefi mezhebinin fıkıh kitaplarında bu hususta ittifak vardır. Çünkü Rasülüllah (sav) Efendimiz: “Darı harpte Müslüman ile harbi arasında riba yoktur” buyrulmuştur.  Darı harpte Müslüman ile harbi arasında yapılan her türlü fasit (bozuk) alış verişte böyledir (yani mubahtır.) Bunu Zeylei kitabında zikretti. Çünkü harbinin malı Müslüman için mubah olan bir maldır. Müslüman’ın eman akdi yapmasıyla (pasaportla girmesiyle) harbini malı harbinin malı onun iç,in masum olamaz. Ancak sözünde durmayıp hainlik yapmamak ve harbini elindekini rızası olmadan almamak lazımdır.  Eğer harbiden onu rızasıyla alırsa  kendisine mubah olan bir malı almış olur. Darı harpte Müslüman olup hicret etmemiş Müslümanların malının hükmü de İmam-ı Azam indinde harbinin malı gibidir. İmam-ı Ebu  Yusuf ve Muhammet’e  göre ise iki Müslüman arasında cereyan ettiği için riba olup haramdır. Yani İmameyne göre darı harpte iman edenin canı ve malı masumdur[1] Darı harpte Müslüman, harbinin malını rızasıyla olmak şartıyla hangi yolla alırsa alsın, isterse fasit akit ve kumar ile almış olsun  ona mubah ve helal olmuş olur. İmam-ı Ebu  Yusuf; darı harbe eman (pasaport) ile giren buna muhaliftir demiştir. Eimme-i selase (üç mezheb imamı) da muhaliftir. [2]

Darı islamda zimmi kafir ile Müslüman arasında riba haram olduğu gibi harbi darı islama eman ile girerse Müslüman’la arasındaki riba da Müslüman’a haram olur.

Ancak darı harpte Müslüman ile harbi arasında ribanın cari olmayışı fazlalığı Müslüman aldığı zamandır.  Kumar da böyledir. Yani Müslüman kazanıp aldığı zaman helal olur.  Çünkü bunun illeti  harbi kafirin malının mubah olmasıdır.[3]

 


[1] Dürer ve Dürer Haşiyesi

[2] Dürrülmuhtar – Reddülmuhtar C.5  S. 186

[3] Fethulkadir C.7 S. 38-39

 

F.A. / incemeseleler.com

 

   
© incemeseleler.com