Lügatlerde rucu eden, dönen mânâsına gelen bu kelime Kur'ân ve hadîste de geçtiği için, tefsir ve hadîs şerhlerinde genişçe incelenmiş ve şu anlamlarda kullanıldığı belirtilmiştir: Evvâbîn,

Kalp kırmamak, insanlar arası ilişkilerde dikkate şayan bir hassasiyetimiz olmalıdır hususunda aslında hepimiz hem fikiriz ama; bunun ne kadar çok öneme haiz bir davranış olması gerektiğini şu kısa, öz ama çok sarsıcı hakikatler ifade etse gerek..

 Gıybeti dinlediğimizde veya yaptığımızda nasıl bir yol izleyeceğimizi, yanımızda gıybet yapıldığında hangi tutumu sergileyeceğimizi ve gıybetten genel olarak nasıl korunabileceğimizi, temel düşünce akışlarıyla birlikte ele alalım.

Hokkabazlık islam dinine göre günahların başında gelmektedir. İmam-ı Azam Hz. leri bir gün hokkabazı seyrederken talebeleri görür..

Peygamberimiz s.a.v. bir harpten dönerken, "Küçük cihattan, büyük cihada gidiyoruz." demekle nefisle cihadı kasdetmekteydi. İmam-ı Rabbani Hz. leri de burada kasdedileni daha farklı şekilde değerlendiriyor.

Keşif yolu ile yaptığı bu değerlendirmeyi 2. cilt 50. mektubunda şöyle ifade ediyor.

Bir şey asırlardır insanlığın gündeminde kalabilmişse, onun insan fıtratı ve toplum hayatıyla ciddi bir irtibatı mevcut demektir. Ortaya çıktığı günden itibaren gönüllerden ve gündemden hiç düşmeyen kavramların birisi de tasavvuf. Onu birileri tenkid ederek, diğerleri de tatbik ederek hep gündemde tuttular.

Seyri sülük yolunu en süratli  şekilde katetmede yegane yol olan tasavvufun da belirli adapları vardır. Büyükler: "Usulsüz vusul olmaz.", yani usulsüz olarak Cenab-ı Hakka vasıl olunmaz diyerek bu hakikate işaret etmişlerdir. Her büyük nimetin terki halinde büyük külfetleri olduğu müvacehesince usulsüz tasavvufa girmenin neticeleri nelerdir? Ve hakiki şeyhte bulunması ve bulunmaması gereken vasıflar hangileridir?

   
© incemeseleler.com