Bir şey asırlardır insanlığın gündeminde kalabilmişse, onun insan fıtratı ve toplum hayatıyla ciddi bir irtibatı mevcut demektir. Ortaya çıktığı günden itibaren gönüllerden ve gündemden hiç düşmeyen kavramların birisi de tasavvuf. Onu birileri tenkid ederek, diğerleri de tatbik ederek hep gündemde tuttular.

Seyri sülük yolunu en süratli  şekilde katetmede yegane yol olan tasavvufun da belirli adapları vardır. Büyükler: "Usulsüz vusul olmaz.", yani usulsüz olarak Cenab-ı Hakka vasıl olunmaz diyerek bu hakikate işaret etmişlerdir. Her büyük nimetin terki halinde büyük külfetleri olduğu müvacehesince usulsüz tasavvufa girmenin neticeleri nelerdir? Ve hakiki şeyhte bulunması ve bulunmaması gereken vasıflar hangileridir?

Rabıta-i Şerife şu şekilde itirazlar olmaktadır. Müride emredilen ve şeyhin sûretini tasavvur şekliyle yapılan Rabıtanın me’murun bih (emredilen bir şey) olması lazım gelir. O zamanda hükmünün vacip veya mendup olması lazım gelir. Vacip veya mendup ise birer emri şer’îdirler. Kendileri için Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyası Fukahadan birer delil olmak lazım gelir. Rabıtanın cevazına delil nedir?

Tarih kitaplarında Osmanlı Devletinin Sultanı Yıldırım Beyazıt ile Ankara Savaşında karşılaşan iki müslüman devletinin savaştığı bu savaşta galibiyet elde eden Timur, son nefesinde imanına etki eden hareketi ne idi?  İmam-ı Rabbani hazretleri mektubatında bakın nasıl ifade ediyor?

İkinci bin yılın yenileyicisi ünvanı ile maruf büyük müceddid İmam-ı Rabbani Hz.leri maneviyat yolunda çok büyük hizmetler etmiştir. Onun Mektubat-ı Şerif isimli eseri, bizlere hakikat yolunu açan, seyri sülük yolunu en ince şekliyle gösteren eşsiz bir eserdir. Böyle bir zatın hayatından alınmış altın kesitlerden bir kaç derleme...

Berzah alemi, bir başka ismiyle kabir alemi, dünya ile ahiretin arasındaki bir bekleme köprüsüdür. Bu aleme giriş,kişinin ölümüyle başlar ve mahşer gününe kadar devam eder. Peki kabir aleminde yatan bu mevtaların ruhları nerede bulunmaktadır, ve  bu mekan şekil olarak neyi andırır?

Cenab-ı Hak kendi kelamında "Kıyametin kopuş saati bilgisi Allah katındadır." buyurmuştur. Rasülüllah efendimiz s.a.v' de: "Beş şey var ki, Allahtan başka kimse onları bilmez." buyuruyor. Böyle olunca Peygamberimiz, o beş şeyi mesela kıyametin konuş saatini bilemez mi? Büyük Allah dostunun bu hususa cevabı.

   
© incemeseleler.com