Suç işleyenin cezalandırılması asıldır. Suçlu erkek de olsa kadın da olsa, cezasını çekmelidir. Fakat cezalandırmada erkek ile kadın arasında farklar vardır:

"Kadın, kasden birini öldürecek olsa, eğer hamile ise doğum yapmadıkça ve çocuğuna bakacak (birini) bulmadıkça (cezalandırılıp) öldürülmez. Eğer zina etse, doğum yapmadıkça ve çocuğuna bakacak (birini) bul­madıkça recm olunmaz."

(İbni Mace c.2, s. 899)

Kadın, hamile veya doğum yapmış bulunuyorsa, cezanın tehiri yoluna gidilir. Hamile, doğum yapıp iyileşesiye kadar, Lo­husa da sıhhat buluncaya dek ceza verilmez.

Bu uygulama bile, İslam'ın, merhameti esas aldığını gös­termektedir. İslam dini, suçlunun yok edilmesini değil düzel­mesini hedef seçmiş ve hükümlerini ona göre vaz etmiştir. Mukaddes dinimizi tanımayan ve öğrenmeye gayret göstermeyen kimselerin düşmanca iddialarına asla kıymet vermemeli­yiz.

Hz. Ali (r.a.) bir hutbede şöyle demişti: Resulüllah (s.a.v.)in

cariyesi zina etmişti de ona celde (cezası) uygulamamı bana emretmişti. Fakat gördüm ki, yakında doğum yapmış. Onun üzerine celde (cezası) tatbik etsem onu öldürürüm diye kork­tum. Durumu Peygamber (s.a.v.)e haber verdim ve cezalandırmayı tehir ettim. Resul-i Ekrem: "İyi yaptın" buyurdu.

(Et-Tac c. 3, s. 25.)

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eserin başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

 

   
© incemeseleler.com