Cezâsız kalmayan büyük suçları, Hafız Zehebî Hz.'nin güzel bir üslûp içinde kat'î delillerle beyan edilmiş olan KİTÂBÜ'L KEBÂİR isimli eserinden kısaltıp sâdeleştirerek müslümanların istifâdesine sunmuş bulunuyoruz.


 

BÜYÜK GÜNAHLAR

 

 

1

Şirk

 (Allah'a ortak koşmak)...

 

(En büyük günah... Akıllıya yakışan; şerrinden sakınmak ve bu cinayetten uzak kalmaktır. Taş, tunç ve topraktan yapılmış cansız cisim ve ve şekilden ne umulur?!.)

 

Âyet-i Celîle:

“Allah kendisine eş tanıyanın günâhını affetmez. Şirkten başka günahları, dilediği kimse için affeder.” (S. Nisâ 116)

 

Hadis-i Kudsî:

“Benimle başkasını ortak edip amel işleyenin ameli bana değil, ortak ettiğine âittir. Ve ben ondan berîyim.” (Müslim)

(Tüyler ürperten şu ilâhî tehditler tesir etmezse insan aceb ne ile ikâz edilir?!.)

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ kıyâmet günü (bâzı) insanların Cennet'e götürülmelerini emreder. Onlar Cennet'e yaklaşıp kokusunu koklar, Cennet'in saraylarını ve Allah'ın ehl-i cennet için hazırladıklarını görürler. O anda «Onları geri çevirin, çünkü onların Cennet'ten nasipleri yoktur!» denilir. Onlar, öyle bir hasret ve nedâmetle dönerler ki, ne geçmiş ne de gelecekte, kimse böyle bir nedâmet ve hasretle dönmemişdir. Onlar:

“Allahım! Dostların için hazırladığın nimetleri göstermeden bizi Cehennem'e koysaydın bu kadar acı duymazdık” derler. Cenâb-ı Hak da: “Siz yalnız kaldığınızda kibirlenir bana baş kaldırırdınız. İnsanlarla karşılaştığınız zaman itâatkâr görünür, halktan korkardınız. Hak'tan korkmayanlara saygı gösterir de bana tâzim etmezdiniz. İnsanların hatırı için bazı şeylerden vazgeçer de benim için günahları terk etmezdiniz. Ben de sizi bu büyük mükâfâttan mahrum bıraktım da bu acı azabı tattırdım” buyurur.” (Taberânî)

* * *

 

 

 

 

 

2

Katil

(Adam Öldürmek)

Âyet-i Celîle:

“Kim bir mü'mini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere Cehennem'dir. Allah da ona gazab ve lânet etmiş ve onlar için büyük azap hazırlamıştır.” (S. Nisâ 93)

(Katlin en şiddetlisi insanların inanç ve ahlâkını bozup da ebedî cehennemlik etmekdir ki bu, Fira-vun'un katlinden eşeddir.)

 

Hadis-i Şerif:

“Bir mü'mini öldürmek Allah indinde dünyanın yıkılmasından büyüktür.”  (Neseî)

(İmanlı olan, bu suça kolay cüret etmez; müslüman müslümana tetik çekmez...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kâfir olarak ölenle, bir müslümanı haksız yere öldüren hariç her günahın affı Allahü Teâlâ'dan ümit edilir”.

* * *

 

 

 

 

 

3

Sihir Yapmak

Âyet-i Celîle:

“Süleyman (peygamber) aslâ kâfir olmadı; fakat o şeytanlar (başkalarına) sihri öğrettikle-rinden kâfir oldular.” (S. Bakara 102)

 

Hadis-i Şerif:

“Sihirbazın cezası kılıçla öldürülmektir.” (Tirmizî)

 

Veheb bin Münebbih Rh. A. eski kitaplardan birinde şöyle okudum diyor:

“Allahü Teâlâ buyurur: «Benden başka ibadete müstehak varlık yoktur. Sihir yapan, yaptıran, falcılık yapan, fal baktıran, kuş ve benzeri hayvanların hareketlerinden uğursuzluk çıkaran benden uzaktır.»”

 

Hadis-i Şerif:

“Nefes etmek, temîme yapmak (göz değmesi için boncuk takmak), tivâle (her çeşit sihir) yapmak şirktir.” (İbni Mesud R.A.'den)

* * *

 

 

4

Namazı Terketmek

 

Âyet-i Celîle:

“Sonra arkalarından öyle bir nesil geldi ki namazı zâyî ettiler (bıraktılar), şehvetlerine uydular. İşte bunlar azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir.” (S. Meryem 59)

(Düşünen dehşete düşer, uyanır, kendisine düzen verir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kıyamet günü kulun ilk hesabı namazdan başlar. Eğer namazı tamamsa kurtulur, noksansa mahrum olur, hüsranda kalır.” (Tergîb)

 

Hz. Ömer R.A. nakletmiştir:

“Hz. Peygamber S.A.V.'e biri, «Yâ Rasûlallah, islâmda Allahü Teâlâ'nın en çok sevdiği amel nedir?» dedi. Resûlüllah S.A.V. «Vaktinde kılınan namazdır. Kim namazı terk ederse onun dini yoktur. Namaz İslâm dininin direğidir” buyurdu”. (Beyhakî)

 

Hadis-i Şerif:

“Meşrû bir mâzeret olmadan iki namazı birleştiren (kılmayan) kimse büyük günahlardan bir kapıya girmiştir.” (Hâkim)

 

Hadis-i Şerif:

“Çocuklarınıza yedi yaşında namazı emredin. On yaşına geldiğinde (kılmazlarsa) döğün!” (Ebû Dâvud)

İmam-ı Şâfiî Rh.A.'in eshâbından bâzıları bu hadis-i şerife istinâden: “Namazı terk eden yetişkin kimseyi öldürmek lâzımdır. Çünkü namazı terk eden küçükler dövüldüğüne göre bâliğ olduktan sonra terk edenin cezası daha ağır olmak îcâb eder. Dövülme cezasının ötesinde de ölüm cezası vardır” dediler...

* * *

 

5

Zekât Vermemek

 

Âyet-i Celîle:

 Zekât vermeyen (müşrik)lerin vay haline!” (S. Fussilet 6)

 

Hadis-i Şerif:

“Altın ve gümüşü olup da zekâtını vermeyen-lerin o altın ve gümüşler levhalar halinde Cehen-nem'de kızdırılıp sahibinin yüzü, yanları ve sırtı onlarla dağlanacak, soğudukça tekrar kızdırılıp elli bin sene Allahü Teâlâ halk arasında hükmünü verene kadar bu hal tekrarlanacak ve hüküm verilince o, ya Cennet'e veya Cehennem'e götürü-lecek.” (Buhârî-Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Şu beş (günah) karşılığında beş (çeşit ceza) verilir:

1- Bir millet ahdini bozarsa (ilâhî hükümlere uymazsa) Allah onlara düşmanlarını musallat eder... (Belânın en büyüğü düşman çizmesidir...)

2- Allah'ın indirdiğinden başkasıyla hükmeder-lerse aralarında fakirlik başgösterir. (Maddî mânevî fakirlik büyük musîbet...)

3- İçlerinde hayâsızlık yayılırsa çeşitli sebeblerle  ölüm çoğalır... (Görülmeyen şey değil...)

4- Ölçü ve tartıda hile yapılırsa kuraklık olur, nebatlar bitmez, mahrumiyet başlar.

5- Zekât vermedikleri zaman yağmurlar kesilir.” (Taberânî)

* * *

 

 

 

6

Özrü Yokken Ramazan Orucunu Terketmek

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı (yazıldı).” (S. Bakara 183)

 

Hadis-i Şerif:

Kim Ramazan-ı Şerif'de özürsüz olarak bir gün oruç yerse ömrünün sonuna kadar oruç tutsa da o bir günün ecrine eremez... (Tirmizî)

 

İbni Abbas R.A.'ın şöyle söylediği rivayet edilmiştir: “İslâmın tutunacak kopmayan kulpları üçtür: Allah'dan başka ilâh olmadığına şehadet etmek, namaz kılmak, Ramazan-ı Şerif'de oruç tutmaktır. Kim bunlardan birini kasden terk ederse kâfirdir...”

 

Hadis-i Şerif:

“İslâm beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah'dan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed A.S.'ın Allah'ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacc etmek ve Ramazan-ı Şerif'de oruç tutmaktır.”

* * *

 

 

7

İmkânı Varken Hac Vazifesini Terketmek...

 

Âyet-i Celîle:

“(Haccetmeğe) yol bulabilenlerin (gücü yetenle-rin) Beyt'i (Kâbe'yi) haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır.” (S. Âl-i İmrân 97)

(Bir müslüman Hâlik'ının hakkına riâyet etmezse ya neye riâyet eder?... Hayâ sâhibi bunu bilir de sonunu düşünür...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah'ın evine (Beyt-i Haram'a) gitmek için azık ve binek gibi şeylere mâlik olup da hacca gitmeyen kimse ister yahûdi ister hristiyan olarak ölsün!” (Tirmizî-Beyhakî)

(Bunlara şefâatim yok. Âkıbetleri de korkunç-tur demek olur...)

 

Hz. Ömer R.A.: “İçimden öyle geçiyor ki, İslâm beldelerine adamlar göndereyim; araştırsınlar ve gücü yetip de hacca gitmeyenlere cizye (gayri müslimlerden alınan vergi) yüklesinler. Çünkü onlar müslüman değildir” demiştir... (İbn-i Kesîr)

* * *

 

 

 

 

8

Ana-Baba Haklarına Alâkasız Kalmak

 

Âyet-i Celîle:

 “Rabbin «Kendinden başkasına kulluk etmeyin, ana ve babanıza iyi muâmele edin» diye hükmetti. Eğer onlardan biri veya ikisi senin yanında ihtiyarlığa ererse onlara «Öf» (bile)  deme, onları azarlama, onlara güzel muâmele et ve acıyarak tevazu kanatlarını ser; yani, avcı eline düşmüş, kurtulmak ümidinden mahrum, kanat-larını sermiş kuş gibi ol!.. Ve «Yarabbî onlar beni küçükken nasıl koruyup terbiye ettilerse Sen de onları esirge!» de!” (S. İsrâ 23-24)

(İman sâhibi bir müslümana bu âyet-i celîleyi anlamak yeter ve kendi kurtuluşuna kâfî gelir.)

 

Hadis-i Şerif:

 “Allah'ın rızası ana ve babanın rızasında, Allah'ın gazabı da ana babanın öfkesindedir.” (Tirmizî)

 (Rasûlüllah'ın hiç bir şüpheye ihtimali olma-yan şu haberinden uyanmayan bedbahd kendisini nasıl kurtarır?..)

 

Hadis-i Şerif:

“Size günahların en büyüğünü haber vereyim mi? Allah'a şirk koşmak, ana ve babaya âsî olmak-tır.” (Tirmizî)

(Uyanık müslüman anlar, günahın büyüklüğü şirkle beraber beyan buyruluyor...)

 

Hadis-i Şerif:

“Dört kişiyi Cennet'ten mahrum etmek ve nimetlerinden tattırmamak Allah'ın kendi üzerine vacib kıldığı bir haktır. Meğer ki tevbe edeler:

1- İçkiye devam eden,

2- Faiz yiyen,

3- Haksız olarak yetim malı yiyen,

4- Ana babasını üzen...” (Hâkim)

(Zamâne evlâtlarına Rasûlullah'dan haber...)

 

Hadis-i Şerif:

“Üç kimsenin duâsının kabulünde şübhe yoktur:

1- Mazlumun duâsı,

2- Misafirin duâsı,

3- Ananın evlâdına olan duâsı...” (Tirmizî)

Veheb b. Münebbih Rh.A:

“Allahü Teâlâ Musa A.S.'a vahiy buyurmuş ki:

“Ey Mûsâ! Ana ve babana ziyâde hürmet et! Kim ebeveynine hürmet ederse ömrü uzar, çocuğu da kendisine itâat eder. Kim de ana babasına isyan ederse, ömrü kısalır ve evladı da ona itaat etmez...”


Haberde gelmiştir:

“Ana babasına âsî olan kimse kabre konul-duğunda mezar onu öyle sıkar ki kemikleri birbirine geçer....”

(Suçlunun cezâsı kabirde başlar, ilâhî intikam-dan kurtulamaz...)

* * *

 

9

Akrabâya Yardım ve Alâkayı Kesmek

(Sıla-i Rahmi Terketmek...)

 

Âyet-i Celîle:

“... Akrabalık bağlarını kesmekten sakı-nın!..” (S. Nisâ 1)

(Dikkat etmeli. İlâhî ferman! İnsan sözü değil..)

 

Hadis-i Şerif:

“Akrabalık bağını koparan, Cennet'e giremez.” (Buharî- Müslim)

(Büyük suçların cezâsı cehennem ateşidir...)

Hadis-i Şerif:

“Bir kimse, zayıf (fakir) yakınları bulunur da onlara yardım etmez ve sadakalarını başkalarına verirse, Allah onun sadakasını kabul etmez, kıyâmet günü de ona itibar etmez...” (Taberânî)

(Hak sâhibine değil de gözüne giren, dalkavukluğu bilen usta insanlara veren kişi, sonunu iyi düşünsün...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim Allah'a ve âhiret gününe iman etmişse sıla-i rahimde bulunsun.” (Münzirî)

(Nikâh düşmeyen, uzak ve yakında bulunan akrabasını ziyaret etsin, demekdir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah'ın rahmeti, içlerinde akraba ziyâretini kesen birinin bulunduğu topluluğa inmez!”

(Böyle bir musîbet de o insanlara yeter. Dikkat ister. Suç husûsî, cezâ umûmîdir...)

 

Hz. Hüseyin R.A. oğlu Zeynelâbindin'e nasi-hatinde: “Oğlum! Akraba ziyâretini kesenle arkadaş olma! Çünkü, ben o kişinin Kur'ân'ın üç yerinde lânetlendiğini tesbit ettim” demiştir...

(Bu  işin ehemmiyeti daha nasıl anlaşılır?...)

 

Sılâ-i Rahimde ziyâreti vacib olan akraba, kendisine nikah düşmeyen yakınlıkta olanlardır...

* * *

 

10

Zinâ Etmek

 

Âyet-i Celîle:

“Zinâya yaklaşmayın! Çünkü o şübhesiz hayâsızlık ve kötü bir yoldur.” (S. İsrâ 32)


Âyet-i Celîle:

“Zinâ eden kadın ve erkekten her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız bunlara dinin hükümlerini tatbik hususunda acımayın...” (S. Nur 2)

(Allahü Teâlâ'nın acımayı yasak ettiği bu kişilere insaf değil irşad yolu aranır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Zinâ eden, mü'min olarak zinâ etmez; çalan çaldığı anda mü'min olarak çalmaz, içki içen de içtiği vakit mü'min değildir...” (Buhâri)

 

Hadis-i Şerif:

“Kul zinâ yaptığı zaman kendisinden iman çıkar, başı ucunda bir gölge gibi bekler, sonra tekrar ona döner...” (Ebû Dâvud - Tirmizî - Beyhakî)

(Bir de herkesin bilmediği cinâyet derecesi büyük olan göz zinası var ki, bu zamanda ondan ancak Allah'ın koruduğu kimseler kurtulur.)

 

Cenâb-ı Hakk'ın Musa A.S.'a gönderdiği on emirden biri: “Hırsızlık yapma, zinâ etme! Yoksa cemâlimi sana göstermem!” beyânı idi...

(O Peygamber-i Âlîşân'ın şahsına vâkî olan bu ilâhî emir bütün insanlara şâmildir...)

* * *


11

Livâta

 

Âyet-i Celîle:

“Vaktâki azab emrimiz geldi, (o memleketin) altını üstüne getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş (üzeri yazılı) taşlar yağdırdık ki, onlar Rabb'inin indinde damgalanmışdı. Onlar zâlimler-den uzak değildir.” (S. Hûd 83)

(Ne büyük cinayet ki bu fiili işleyenler Rabbı tarafından damgalanmış ve gazaba uğrayan zâlimler-den olmuşlar...)

 

Hadis-i Şerif:

“Lût kavminin yaptığı işi yapanları görürseniz, yapanı da yaptıranı da öldürünüz.” (İbni Mâce)

(Hükümdeki dehşet ve şiddet anlayana yeter.)

 

İbni Abbas R.A. “Tevbe etmeden ölen livâta-cı, mezarında domuz suretine döndürülür” buyur-muş...

 (Her ferd hak etdiği âkıbeti görür, başka değil.)

 

Kadına arka uzvundan yaklaşmak da livâta hükmündedir. Ebû Hüreyre R.A.'ın rivâyet ettiği hadis-i şerifte Rasûlüllah S.A.V. şöyle buyurdu: “Kadına hayızlı iken veya arka uzvundan temas eden, lânete uğramıştır.” (İmam Ahmed - Ebû Dâvud)

(İnsanlar içinde lânete uğrayandan daha bedbaht kim olabilir!..)

* * *

 

12

Fâiz

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! Ribâyı (fâizi) katkat artırılmış olarak yemeyin. Allah'dan korkun ki, felâh bulasınız.” (S. Âl-i İmrân 130)

(Mevlâ'nın men ettiği işten uzak duran, felah bulur.)

 

Hadis-i Şerif:

 “Mirac gecesi yedinci kat semada başımın üstünde şimşekler çakıyor, gök gürlüyordu. Ve mideleri evler gibi büyük, içlerinde yılan ve akrep dolu, dışlarından içleri görünen kimseler gördüm. Cebrâil'e bunların kimler olduğunu sordum. «Fâiz yiyenlerdir» dedi...” (İmam Ahmed, İbni Mâce ve İsfehânî)

(Haramla beslenen bedenin âkıbeti, içine akreb doldurmakdır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Faiz suçu, yetmiş türlü büyük günaha denktir. Bunların en hafifi kişi anası ile evlenmek kadar suçtur.” (Taberânî)

(İnsâfı olan anlar da nefsine zulmetmez...)

 

İbni Mes'ud R.A.: “Bir memlekette zinâ ve faiz yaygınlaşıp alenî yapıldığı zaman Cenâb-ı Hak o memleketin helâkına izin verir.” buyurdu.

(Suç işlemek felâket için gün beklemektir...)

* * *

 

13

Yetim Malı Yemek

 

Âyet-i Celîle:

“Haksız olarak yetim malı yiyenler karınla-rına ancak ateş doldurmuştur. Onlar şiddetli ateşe gireceklerdir.” (S. Nisâ 10)

 

Âyet-i Celîle:

“Rüşde erişinceye kadar yetimin malına (muhafaza maksadından) başka bir sûretle yaklaş-mayın.” (S. En'am 152)

(Hâmîsi Hak Teâlâ olan bu işe yaklaşmak, büyük cüret ve bir nevî cinnettir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Mirac'da bir takım kimselerin bazılarına musallat olup, kiminin derilerini kopardıklarını, kiminin de ateşten kayaları ağızlarından sokarak altlarından çıkardıklarını gördüm. Cebrâil'e bunla-rın kim olduğunu sordum. «Bunlar yetim malı yiyenlerdir» dedi.” (İbn-i Kesir an Ebî Hâtim)

(İlâhî yasaklara yaklaşanların sonları budur...)

 

Ebû Kerim es-Süddî Tefsirinde: “Haksız olarak yetim malı yiyen; Kıyâmet günü ağzından, burnundan, kulaklarından ve gözlerinden ateş fışkı-rarak haşrolunur ve onu görenler «Bu kimse dünyada yetim malı yiyendir» derler” demiştir.

 

Ebu'd-Derdâ R.A. nasihat isteyen birine: “Yetime acı, onu kendine yakın tut, yediğinden yedir. Çünkü, Resûlullah Efendimiz: «Kalbinin yumuşamasını istersen yetime yakın ol, başını okşa, yediğinden yedir! Hem kalbin yumuşar hem de hâcetlerin görülür»  buyurdu” demiştir. (Taberânî)

 

Davud A.S. münâcâtında: “Yâ Rabbî, rıza-i ilâhîn için yetime ve dul kadına yardım edenin mükâfâtı nedir?” dedi. Allahü Teâlâ: “Benim rah-met gölgemden başka bir gölgenin bulunmadığı günde, onu gölgelendirmemdir.” buyurdu.

(Hududsuz rahmetin kula imdâdı büyük nimet, sonsuz saâdettir.)

* * *

 

14

Allah ve Resûlü Adına Yalan Söylemek

 

Âyet-i Celîle:

“Allah'a yalan söyleyenlerin yüzlerini kıyâ-met günü kapkara göreceksin.” (S. Zümer 60)

(Yalancıların yüz karası, zillet olarak onlara yeter...)

 

Hadis-i Şerif:

“Bana karşı yalan söyleyen kimse için Cehen-nem'de bir ev yapılır.” (Buharî-Müslim)

(Mevlâsına nankörlük eden ateşle ağırlanır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim benim adımı vasıta ederek yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın.” (Müslim)

 

(Asilerin yeri ateş, mutîlerinki cennettir. Misâl: İlâhî kelâmla alakası yokken, “Allahü Teâlâ'nın emri böyledir”, demek veya Resûlullah'ın beyânı değilken “Bu hadîs-i Peygamberîdir” demek küfre kadar götürür, demişler...)

* * *

 

15

Cebheden Kaçmak

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! Kâfirlerle karşılaştı-ğınızda onlara arkanızı dönüp kaçmayın. Tekrar muharebe için bir tarafa çekilen veya diğer bir fırkaya ulaşıp mevkî tutan müstesnâ olmak üzere, kim (harbden) kaçarsa muhakkak Allah'ın gaza-bına uğramıştır ve onun yeri Cehennem'dir. O, ne kötü bir dönüştür.” (S. Enfal 15-16)

Hadis-i Şerif:

“Helâk eden yedi şeyden sakının: 1- Allah'a eş tutmak, 2- Haksız olarak adam öldürmek, 3- Faiz yemek, 4- Yetim malı yemek, 5- Harbden kaçmak, 6- Sihir yapmak, 7- Temiz mü'min kadınlara iftira etmek.” (Buhârî - Müslim)

(Zîra harbden firar etmek (kaçmak): «Gel Ey Düşman! Dinime, devletime, namusuma, iffetime istediğin kötülüğü yap!» demekdir ki, dünyâda zillete, âhirette cehenneme râzı olmakdır...)

 

İbni Abbas R.A.: “Cenâb-ı Hak önceleri yirmi mü'minin ikiyüz düşmandan kaçmasını yasaklaş-mıştı. Sonra bunu hafifleterek yüz mü'minin ikiyüz düşmandan kaçmasını yasaklamıştır.” demişler...

* * *

 

16

İdarecinin Halka İhânet ve Zulmü

 

Âyet-i Celîle:

“İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulsun İşte elem veren azab bunlar içindir.” (S. Şûrâ 42)

(Zâlim katiyyen cezâsız kalmaz, zulmünün cezâsına çarpılır...)

 

Âyet-i Celîle:

 O zalimlerin yaptıklarından Allah'ı gafil zannetme! O bunları gözlerin (şaşkınlıktan) bele-rip kalacağı bir güne bırakıyor...” (S. İbrahim 42)

Hadis-i Şerif:

“On kişiye baş olan kimse kıyâmet gününde elleri boynuna bağlı olarak getirilir. Ya adâleti onu serbest bıraktırır, ya da zulmü onu helâke götürür...” (İmam Ahmed b. Hibbân)

(Nefse uyup da insanların başına yırtıcı canavar yâ da mağrur firavun kesilenlerin haberi verilmiş... Allahü Teâlâ kullarına tevâzû, adâlet ve rıfk ile muâmele edilmesini sever ve bunları iki âlemde azîz eder...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah her kimi bir kavmin başına idareci kılar da o kişi nasihatlarıyla halkı muhâfaza etmezse Allah ona Cennet'i haram kılar...” (Buhâri)

(Bir milletin idâresiyle mükellef olan kişi, her hususda hâmî ve şefkatli peder makamındadır. Vazîfesinde ihmalse cehenneme sebebdir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Benden sonra fâsık ve zâlim idâreciler gelecek. Onların yalanlarını doğrulayan ve zulüm-lerine yardım eden benden değildir, ben de ondan değilim. Ve o kimse Kevser havzına ulaşamıyacak-tır.” (Tirmizî)

 

Ömer bin El Muhacir K.S.: “Ömer b. Abdilaziz bana: «Benim haktan saptığımı görürsen elini yakama koy ve “Ey Ömer ne yapıyorsun?” diye ikaz et» demişti.” diyor...

 

(Hazret-i Fârûk'un: «Hakdan ayrılsam beni kılıçlarınızla doğrultun» sözü de herkesce mâlûm-dur...)

* * *

 

17

Kibir

 

Âyet-i Celîle:

“İnsanlardan yüzünü çevirme! Yeryüzünde şımarık yürüme! Zira Allah kendini beğenen kibirliyi sevmez.” (S. Lokman 18)

 

Âyet-i Celîle:

 “Hakikat o Allahü Teâlâ büyüklenenleri sevmez.” (S. Nahl 23)

(Zîrâ kibir ve azamet yalnız Zât-ı ilâhîye mahsusdur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Üç kişiye Allahü Teâlâ rahmet nazarıyla bakmaz, onları temize çıkarmaz (affına mazhar kılmaz) ve onlar için elem verici azap vardır:

1- Eteklerini sürüyerek (kibirle yürüyen),

2- Yaptığı iyiliği başa kakan,

3- Yalan yeminlerle kazanç temin eden...”(Ebû Dâvud)

 

Hadis-i Şerif:

“Cehennem'e ilk girecek üç kimse:

1- Zâlim idareci,

2- Zekât vermeyen zengin,

3- Kibirlenen fakirdir.” (Fakirin kibretmesi zengi-ninkinden daha çirkindir.) (Münzirî)

 

Hadis-i Şerif:

“Size Cehennemlikleri haber vereyim mi? Kaba, haşin, hayırdan men'eden, salınarak kibirle yürüyen kimselerdir.” (Buharî-Müslim)

* * *

 

18

Yalancı Şahidlik Yapmak

 

Âyet-i Celîle:

“Onlar yalan şahidlik etmezler.” (S. Fürkan 72)

(Hakîkî îman ehli mü'minler murad edilmişdir.)

 

Hadis-i Şerif:

“Yalan yere şahitlik etmek Allahü Teâlâ'ya şirk koşmaya müsâvîdir.”

(Kötülüğün bundan kötüsü var mı?...)


Hadis-i Şerif:

“Yalancı şahidlik yapan, kıyamet gününde ateş kendisine hak oluncaya kadar iki ayağı üzerinde bekleyecektir.” (İbni Mâce - Hâkim)

(Sonra hüküm giyib zillet ve meskenetle ateşe atılacakdır...)

* * *

 

19

İçki İçmek

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! İçki, kumar, (tapmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları, şeytanın amelin-den olan necâsetlerdir. Bunlardan sakının ki felâh bulasınız.” (S. Mâide 90)

(Allahü Azîmüşşân, kerem kılıp kötülükleri kullarına beyan buyurmuş. Bunlardan uzak kalmalı.)

 

Hadis-i Şerif:

“İçkiden sakının! Çünkü o kötülüklerin anası-dır.” (Hâkim..)

(Bu hakîkatı bugün bilmeyen var mı? İçki yüzünden ızdırab çekmeyenler azdan azdır...)

 

Hadis-i Şerif:

“İçki içen kimseyi Habal çamurundan sulamak Allah'ın bir ahdidir.” «Ey Allah'ın Rasûlü! Habal çamuru nedir?» dediler. Buyurdu ki: “Cehennemde-kilerin sızıntıları ve Cehennem'in pis sularıdır.” (Müslim)

(Şu habâsete râzı olan o şenâati işler, akıllılar uzak kalır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ üç kimseye Cennet'i haram kılmıştır:

1- İçkiye devam eden (Devamlı içki içen, ilâhî yasakları tanımayan),

2- Ana babasını üzen (Bu zamanda bundan kurtulan evlad gören onu tebrik etsin.),

3- Deyyûs (Ehlini yabancı erkeklerden sakın-mayan)...” (Neseî)

(Bu zamanda bu işi mübah hâhine getirenler az değildir. Nikah düşen her erkek ve kadın bir arada ünsiyet etmek haramdır. “O  senin kardeşin, o senin baban yerinde...”Êgibi mütâlaada bulunup haram olanlarla mahremiyeti kaldırmak  cürümdür, suçdur...)

* * *

 

20

Kumar Oynamak

 

Âyet-i Celîle:

“Aranızda mallarınızı haksız sebeblerle yeme-yin.” (S. Bakara 183)

(Kumardan ve haramdan gelen şeylerle, besle-nen vücud isyânı mübah bilir, lâkin sonu vahim olur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Bir kimse arkadışına «Gel seninle kumar oynayalım» derse (o sözüne keffâret olarak) derhal sadaka versin.” (Buhârî)

(Zîra bu rezâletin sözü dahî suçdur, şakası yoktur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Tavla oynayan, sanki elini hınzır etine ve kanına batırmıştır.” (Müslim)

(Hınzırın eti de, kanı da necâsettir, pisliktir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Tavla oynayan, Allah'a ve Rasûl'üne âsî olmuş-tur.”  (Buharî)

(Yasaklanan hükme karşı gelen isyankârdır...)

* * *

 

21

Namuslu Kadına İftira Etmek

 

Âyet-i Celîle:

“Namuslu mü'mine kadınlara iftira atanlar dünya ve âhirette lânetlendiler. Onlar için büyük bir azab vardır.” (S. Nûr 23)

 

Âyet-i Celîle:

“Namuslu ve hür kadınlara iftira atıp da sonra dört şâhid getiremeyen kimselerin her birine seksen sopa vurun. Onların şâhidliklerini ebediyyen kabul etmeyin. Onlar fâsıklardır.” (S. Nûr 4)

 

İftira: Namuslu bir kadına zâniye, fâhişe, kahpe gibi sözlerle hitab etmek veya kadının çocuklarına orospu çocuğu, kahpenin kızı, kahpenin oğlu gibi sözler söylemek gibi...

 

Erkek veya kadın herhangi müslümana zina suçu isnâd edip de iddiâsını dört mûteber şâhidle isbât edemeyen kişiye islâm şeriatı ağır ceza vermiştir. Onlara seksen sopa vurulur. Bu itibarla insan diline sahip olmalı... Dil küçüktür, lâkin cürmü büyük... Ukbe b. Âmir R.A. Rasûlüllah S.A.V.'den “Yâ Rasûlallah, kurtuluş nasıldır?” diye sordu. Rasûlüllah S.A.V.:

- “Dilini tut, evine kapan, günahlarına ağla! Allah'ın rahmetinden insanların en uzak olanı,  katı gönüllülerdir.”, buyurdu. (Ebu Dâvud-Tirmizî)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah indinde insanların en fenâsı, kötü ve çirkin sözler konuşanlardır.” (İbni Ebi'd-Dünya)

(Kabın içindeki, dışına sızar da aslından haber verir...)

* * *

 

22

Ganîmet Malına İhânet Etmek

 

Âyet-i Celîle:

“Bir peygamber için emânete (yahut ganimet malına) hainlik etmek olur şey değil... Kim hainlik eder (ganimet ve umûma âit hâsılattan bir şeyler çalar)sa kıyâmet günü o çaldığı şeyi yüklenerek gelir.” (S. Âl-i İmrân 161)

(Bütün insanlar huzûrunda melâneti meydana çıkar, rezâlet yakadan akar...)

Hadis-i Şerif: “İğneyi ipliği (bile) sâhiplerine verin. Sakın ganîmet malına hâinlik etmeyin. Çünkü o kıyâmet gününde sâhibi üzerine bir lekedir.” (İbni Mâce’)

(Silinmeyen felâket lekesi...)

 

Hadis-i Şerif:

Allahü Teâlâ abdestsiz kılınan namazı ve devletten aşırılmış maldan verilen sadakayı kabul etmez.” (Müslim)

(Helâl kazançdan vermek mübârek ve makbuldür...)

 

İmam Ahmed Rh.A.: “Ganimete hıyânet eden kimse dışında, Hz. Peygamber'in namazını kıldırma-dığı bir müslüman bilmiyoruz” demiştir.

* * *

 

23

Hırsızlık

 

Âyet-i Celîle:

“Hırsızlık yapan kadın ve erkeğin, irtikâb ettiklerine karşılık Allah'dan bir cezâ ve insanlara ibret verici bir ukûbet olarak ellerini kesin. Allahü Teâlâ mutlak gâlibdir ve yegâne hüküm ve hikmet sâhibidir.” (S. Mâide 38)

(İnsanların hoşlanmadığı şu ilâhî hüküm tatbik edilmiş olsa, mallar temînat altında olur, insanlar hırsızlık etmek zilletinden kurtulur, halk endişeden beri olur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Hırsız, çaldığı sırada kâmil bir mü'min olarak çalamaz. Fakat tevbe kapısı açıktır.”

 

Hz. Aişe R.Anhâ rivayet etmiştir:

“Rasûlüllah S.A.V. bir dînârın dörtte biri veya daha fazla kıymetle mal çalanın elini keserdi.” (Buharî, Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah şu hırsıza lânet etsin ki, yumurta çalar, eli kesilir; bir ip çalar, yine eli kesilir.” (Buharî)

(Şu kadar basit bir işe cüret edip de eli kesilen soysuz, elbette peygamberinin lânetine müsta-hakdır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Ey Eshâbım! Sizden evvel geçen ümmetlerin helâk edilmelerine sebeb, içlerinden itibarlı biri hırsızlık yaptığında cezasını vermez, zayıflar çalarsa elini keserlerdi. Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü Teâlâ'ya yemin ederim ki, Muhamed'in kızı Fâtıma hırsızlık yapsa onun elini de keserim.” (Buhârî, Müslim)

* * *

 

24

Yol Kesmek

 

Âyet-i Celîle:

“Allah ve Rasûl'üne harb açanların yeryüzünde (yol kesip) fesad çıkaranların cezası; ölüm, asılmak, yahut el ve ayaklarının çaprazvârî kesilmesi, yahut (bulundukları yerden) sürülme-leridir. Bu onların dünyadaki zilletidir. Âhirette ise pek büyük azab vardır.” (S. Mâide 33)

İmam-ı Şâfiî'ye göre yollarda kabadayılık yapanlar, bulundukları yerden başka bir yere sürgüne gönderilir. (Gurbet çilesiyle burnu kırılır da belki ıslah olur...)

* * *


25

Yemin-i Kaamus

 (Yalan yere yemin etmek)

 

Âyet-i Celîle:

“Allah'a olan ahidlerine ve yeminlerine bedel (küçük bir menfaat) satın alanlar için âhirette hiç bir nasib yoktur. Allah kıyâmet günü onlara itibar etmez, nazar-ı ilâhîden mahrum kılar. onları temize çıkarmaz. Onlar için elem verici azab vardır.” (S. Âl-i İmrân 77)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim bir müslümanın malını almak için yalan yere yemin ederse Kıyâmet gününde ilâhî gazaba  uğramış olarak huzur-u ilâhîye getirilir .” (Abdullah b. Mes'ud R.A.)

 

Hadis-i Şerif:

“Her kim yalan yere yemin ederek müslümanın malını elinden alırsa Allahü Teâlâ ona Cennet'i haram, Cehennem'i vâcib kılar”... «Yâ Rasûlallah, değersiz bir şey olsa da mı?» sualine Rasûlüllah S.A.V. “Misvak ağacından koparılmış bir dal olsa da...” buyurdu.

 

Yeminin Yalnız Allah'ın Yüce Adına Yapıla-cağına Dair Hadis-i Şerifler:

 

- “Allah size atalarınız adına yemin etmenizi yasaklıyor. Kim yemin ederse Allah adına yemin etsin, yoksa sussun” (Buharî, Müslim, Ebû Davud)

 

- “Putlar ve atalarınız adına yemin etmeyin!” (Takrib)

 

- “Emânet adına yemin eden bizden değildir.”

 

- “Kim eski alışkanlığı ile yanılıp Lât ve Uzza adına yemin ederse hemen "Lâilâhe illallah" desin!” (Buhârî, Müslim)

* * *

 

26

Zulmetmek

 

Âyet-i Celîle:

“Zalimlerin yaptıklarından Allah'ı gâfil zannet-me! Rabbin (Onların cezalarını) gözlerin şaşıp kaldığı (kıyâmet) gü(nü)ne tehir ediyor...” (S. İbrâhim 42)

(Kimsenin yaptığı yanına kalmaz, er veya geç eden bulur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah'ü Teâlâ zâlime mühlet verir. Sonra bir de yakaladı mı bir daha ona göz açtırmaz.” (Buharî, Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

Kimin üzerinde din kardeşinin nefsine veya malına tecavüzden dolayı hak bulunursa, dînar ve dirhemin bulunmadığı kıyâmet günü gelmeden evvel zulmettiği kimseden hakkını helâl ettirsin. Zira kıyâmette zâlimin salih ameli bulunursa ondan alınıp mazluma verilir. Salih ameli bulunmazsa, mazlumun günahlarından alınıp zâlime yüklenir.” (Buharî)

 

Hadis-i Şerif:

“Mazlumun bedduâsından sakın! Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur. (Duası mutlaka kabul olunur.)” (Buhârî)

(Ve mutlak hâkim olan Cenâb-ı Hakk'ın hükmüyle mazlumun intikamı zâlimden alınır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Beş kişiye Allah gazab etmiştir. Dilerse onlara dünyada azab eder, dilerse âhirette ateşe atılmalarını emreder:

1- Tebaasından kendi hakkını noksansız alıp da onlara zulmeden idâreci (Devlet reisi),

2- Güçlü ile zayıf arasında âdil davranmayıp kendi hevâsına göre hüküm veren, halkın sayıp itibar ettiği kimse,

3- Âile efradına Allah'a itâatı emretmeyen, onlara vazifelerini öğretmeyen âile reisi,0

4- Çalıştırdığı işçiye hakettiği ücreti ödemeyen işveren,

5- Kadının mihrini vermeyen erkek...”(Zevâcir-İbni Haceril Haysemî)

 

Ebu Ümâme R.A.'ın şöyle söylediği rivayet edilmiş: “Zalîm kişi kıyamet gün Cehennem köprüsü üzerinde, zulmettiği kimselerle karşılaşır ve ona nasıl zulmettiğini hemen hatırlar.”

 

Hadis-i Şerif:

“Mazlumun duâsı bulutlar üzerine yükselir ve Allahü Teâlâ: «İzzet ve celâlime yemin ederim ki bir müddet sonra da olsa sana yardım edeceğim» buyurur. (Yâni duâsı mutlaka kabul olur...) (Tirmizî)

* * *

 

27

Zulümle Vergi Almak

 

Âyet-i Celîle:

“İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. Elem veren azab bunlar içindir.” (S. Şûrâ 42)

 

Hadis-i Şerif:

“Haram gıda ile meydana gelen et (vücud), Cen-net'e giremez. Ona Cehennem lâyıktır.” (Ebû Dâvud)


Hz. Câbir R.A.'ın rivâyetine göre bir adam:

- “Yâ Rasûlallah, içki ticaretinden bir hayli mal biriktirdim. Bunları Allah için harcasam bana faydası olur mu?”, dedi. Fahri Kâinat S.A.V.:

- “O malı hac ve cihad için harcasan veya sadaka olarak dağıtsan Allah indinde sivrisinek kanadı kadar dahî değer taşımaz. Allahü Teâlâ ancak temiz olanları kabul eder” buyurdu.

* * *

 

28

Haram Yemek

 

Âyet-i Celîle:

“Aranızda birbirinizin mallarını haksız sebeblerle yemeyiniz.!” (S. Bakara 188)

Başkasının malını haksız olarak yemek iki şekilde olur:

1- Gasb, hıyânet, hırsızlık gibi zulümlerden,

2- Kumar ve diğer oyunlar gibi eğlencelerden.”

 

Hadis-i Şerif:

“Ey Enes, helâl kazan, duan kabul olsun. Ağzına bir lokma haram koyan kimsenin kırk gün duâsı kabul olunmaz.” (Tergîb)

 

Hadis-i Şerif:

“Bir kısım kimseler Allah'ın (müslümanlara verdiği) malı haksız olarak kullanırlar. Onlar için kıyâmet gününde ateş muhakkaktır.” (Buhârî)

 

Hadis-i Şerif:

“Malı nereden kazandığına aldırış etmeyen kimseyi Allah Cehennem'e hangi kapısından sokaca-ğına ehemmiyet vermez.”

 

Ebû Hüreyre R.A.:

“Sizden birinin ağzına toprak koyması haram koymasından iyidir” buyurmuştur.

 

Bir melek Beyt-i Makdis'de her gün:

- “Kim haram yerse Allah onun hayır ve nâfile ibâdetlerini kabul etmez.” diye nidâ eder.

 

Hadis-i Şerif:

“Haram mal ile hacceden kimse Lebbeyk dediği zaman bir melek «Lâ Lebbeyk velâ Sa'deyk» (Münâcâtın kabul edilmemiştir ve haccın makbul değildir) der.”(Deylemî)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim on dirheme bir elbise alsa, parasının içinde bir dirhem haram bulunsa, üzerinde o elbise oldukça Allah onun namazını kabul etmez.” (İbn-i Amr'dan İmam-ı Ahmed Müsnedi)

 

Hz. Ömer R.A. “Biz harama düşmek korku-suyla helâldan onda dokuzunu terkederdik” buyurdu.

* * *

 

29

İntihar Etmek

 

Âyet-i Celîle:

“Kendi kendinizi öldürmeyin. Muhakkak Allah sizi esirgeyicidir. Kim haddi aşar, bunu yaparsa biz onu ateşe atacağız. Bu Allah'a zor değildir.” (S. Nisâ 29-30)

(Kul hiçbir zaman kendisine emânet verilen vücûdu hakkında hüküm verip de ilâhî hudûdu aşamaz. Bu ona haram ve yasakdır.)

 

Hadis-i Şerif:

“Önceki ümmetlerden biri, vücudundaki yaraların ızdırabına dayanamayıp bıçakla kolunu kesmiş ve ölmüştü. Allahü Teâlâ «Kulum kendi kendine (intihar etti de) beni geçti, (takdirime karşı geldi). Ben de ona Cennet'i haram kıldım» buyurdu.” (Buharî, Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim keskin bir âletle kendini öldürürse, Cehen-nem ateşinde elindeki bıçağı karnına saplayarak devamlı azab olunur. Kim kendini zehirlerse Cehennem'de elindeki kadehten devamlı zehir içirilerek azab olunur. Kim kendini dağın tepesinden atarak intihar ederse o da kendini devamlı Cehennem ateşine atarak azab olunur.” (Buharî, Müslim)

* * *

 

30

Çok Yalan Söylemek

 

Âyet-i Celîle:

“Kahrolsun o çok yalan söyleyenler!”

(Zâriyât 10)

 

Âyet-i Celîle:

“Haddi aşan, çok yalancı olan kimseyi Allah muvaffak etmez.!” (S. Mü'minûn 28)

(Onu dâima zelil ve hakîr kılar. Yalancıya bu öğüt yeter...)

 

Hadis-i Şerif:

“Doğruluk insanı hayra götürür, hayırlı işler de Cennet'in yolunu gösterir. O kimse ki doğru söyler ve doğruyu araştırır, Allahü Teâlâ onu sıddıklar defterine yazar. Yalancılık şerre, şer de Cehennem'e götürür. O kimse ki yalan söyler ve yalanı araştırır, Allahü Teâlâ onu yalancılar defterine yazar.” (Buharî, Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Dört şey kimde bulunursa münâfıktır:

1- Emânete hıyânet eden (Emânet, bir eşya veya bir söz olsa da...), (Hâsılı yalan da yalancı da lânetlenmişdir.)

2- Yalan söyleyen, (Hakîki mü'min yalan söyle-mez, haktan ayrılmaz...)

3- Ahdini yerine getirmeyen (Sözünde durma-yan karışık adam...),

4- Husûmet zamanında haktan ayrılan (Düş-man olduğu adama karşı hak hukuk tanımadan kötü-lük eden, nefsine mağlub olan.)” (Buhârî-Müslim)

 

Ebû Musa el-Eş'arî “Yâ Rasûlallah! Müslüman-ların efdali kimdir?” diye sordu. Rasûlüllah Efendi-miz: “Elinden ve dilinden müslümanların selâmet bulduğu kimsedir” buyurdu.

 

Hadis-i Şerif:

“Kişi mâhiyetini düşünmeden bir söz söyler ki o sebeple, doğu batı arasından daha derin Cehen-nem'e düşer...” (Neseî)

(İşte hakdan ayrılıb yalan söylemek, adamı bu âkıbete dûçâr eder...)

 * * *

 

31

Adaletle Hükmetmemek

 

Âyet-i Celîle:

“Kim Allahü Teâlâ'nın indirdiği ile hükmet-mezse onlar kâfirlerin tâ kendileridir.” (S. Mâide 44)

(İnsanoğlu kâinâtı ve kendi varlığını yokdan yaradan Rabbisinin hükmünü beğenmeyip de noksan aklına göre hesablar yaparsa bir tonluk maddeyi beşlik bir kantarla tartmaya kalkan akıl hastasına benzer ve Hak Teâlâ tarafından küfür damgasıyla damgalanır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Âdil hâkim Kıyâmet günü hesabın şiddetini görünce, tek bir hurma hakkında dahî iki kişi arasında hüküm vermemiş olmayı arzu edecektir.” (Ahmed b. Hibbân, Münzirî)

 

Hadis-i Şerif:

“Kıyâmet gününde bütün hâkim ve vâliler sırat köprüsü üzerinde ilâhî divânda tutulur. Verdikleri hükümler mahşer halkı huzûrunda okunur. Adâletle hüküm verenler kurtulur, adâletten ayrılanları da köprü öyle sallar ki her uzvu vücudundan ayrılır, uzak mesafelere dağılır. Sonra köprü yıkılır, onlar da Cehennem'e düşer.” (Hz. Ali R.A.'den...)

 

Veheb b. Münebbih K.S. buyuruyor:

“Bir hâkim, haksızlık yapmayı düşünürse Allahü Teâlâ o memlekete kıtlık verir. Bir hâkim de adâletle hükmetmeyi düşünürse Allah o memlekete bereket indirir.”  (Hâkimler de verdikleri hükümlerle ind-i ilâhîde büyük değer taşırlar...)

* * *

 


32

Rüşvet Almak

 

Âyet-i Celîle:

“Aranızda mallarınızı (rüşvet, hırsızlık, gasb, yağma gibi) haksız sebeblerle yemeyin. Ve bilerek insanların mallarından bir kısmını günahla yemek için hâkimlere gitmeyin!” (S. Bakara 188)

(Şu azîm hükm-ü ilâhîyi hiçe sayan saygısızın sonu hüsrana uğramaktır. İman ve islâm hudutlarından çıkan hiçbir bedbaht iflah olmaz...)

 

Hadis-i Şerif:

Allahü Teâlâ rüşvet verene de alana da lânet etsin.” (Tirmizî)

(Resûlüllah'ın lânetine uğramış insanın hayatında ne hayır olur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim bir kimseye şefâatcı olur, buna mukabil hediye alırsa ribâ kapılarından büyük bir kapıya girmiştir.” (Ebû Dâvud)

(Mü'min, hayrı Hakk'ın rızâsı için yapar, dünya menfaati için değil...)

 

İbni Mes'ud R.A. şöyle demiştir: “Kardeşin için bir hâcet dileyip o dileğin husûlünden sonra sana vereceği bir hediyeyi kabul etmen haramdır...” (Şefkat şefâate, gaflet zarara sebebdir...)

 

33

Kadının Erkeğe, Erkeğin Kadına Benzemeğe Özenmesi...

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ erkeklere benzemek isteyen kadınlara ve kadınlara benzemek isteyen erkeklere lânet etsin.” (Buharî)

 

(Kıyafetle, sözle, süsle, hal ve hareketle benzemek isteyen kadın ve erkekler lânetlenmiştir. Bu hususlara müsamaha eden âile reisi de bu lânetten hissesini alır...)

 

Hadis-i Şerif:

“Erkek elbisesi giyen kadına ve kadın elbisesi giyen erkeğe Allah lânet etsin.” (Hâkim)

Hasan Basrî Rh.A. şöyle demiştir: “Allah'a yemin ederim ki, hanımına ve hevâsına uyan herkes Cehen-nem'e atılacaktır...”

(Kadınların hal ve hevâsına uyanların âkibeti hakkında bir veliyyi kâmilin yeminli haberidir bu, dikkat etmeli...)

* * *

 

 

 


34

Deyyusluk...

(Ehlini kıskanmamak)

 

Âyet-i Celîle:

“Zinâ eden erkek, zâniye veya müşrik olan kadından başkasını nikahlamaz. Zinâ eden kadını da, zinâ eden veya müşrik olan bir erkekten başkası nikahlamaz. Bu(nlarla evlenmek) mü'minlere haram kılınmıştır.” (S. Nûr 3)

 

Hadis-i Şerif:

“Üç kimse Cennet'e giremez:

1- Ana-babasına âsî olan evlât,

2- Deyyûs (âilesini kıskanmayan erkek),

3- Erkeklere özenen kadın...”

 

Hadis-i Şerif:

“Cenâb-ı Hak Cennet'i üç çeşit insana haram kılmıştır:

1- İçki mübtelâsı (Ayyaş),

2- Ana-baba hakkına riâyet etmeyen (âsî evlâd),

3- Âilesinin fuhuş yapmasına göz yuman (deyyûs).

(Deyyusluğu şeref sayan hayâsızdan uzak durmalı... Zirâ iyilik de kötülük de sirâyet eder...)

* * *

 

35

Muvazaalı Hulle

 

Hadis-i Şerif:

“Size kiralık tekenin kim olduğunu söyliyeyim mi? O muhallilin (haramı helâl yapanın) kendisidir. (Boşanmış bir kadınla eski kocasına dönebilmesi için göstermelik nikah yapan kimse...) Allahü Teâlâ muhallile de, eski karısını tekrar alabilmek için bu şekil nikaha râzı olan muhallilün leh'e de lânet etmiştir.”

(Bu hâli irtikâb eden tipler sâdece kendisini aldatan kişilerdir...)

 

Abdullah b. Şüreyh el-Âmirî, İbn-i Ömer'e:

“Bir adam amcasının kızını boşadığını, sonradan pişman olup tekrar almak istediğini, helâl olabilmesi için de birisiyle evlendirme arzûsunda olduğunu” söyledi. İbn-i Ömer Hazretleri: “Kadın ikinci kocasının bu maksadla evlendiğini bildiği takdirde birlikte kaldıkları müddetce ikisi de zina yapmışdır” buyurdu.

(Câhil insanlar hîle-i şeriyye diye yemedik nâne bırakmaz da bir âlimden sormayı âr ederler ve netice ne getirir bilmezler...)

* * *

 

 

 

 

 

 

36

Bevilden (İdrardan) Sakınmamak...

 

Hadis-i Şerif:

“Rasûlüllah S.A.V. iki kabrin yanından geçerken: "Bunlar azab görüyorlar. Azablarına sebeb olan da büyük şey değil... Birisi koğuculuk ederdi, diğeri de idrardan sakınmazdı" buyurdular.” (Buharî, Müslim)

(Maddî ve manevî pislikleri bilip ikisinden de sakınmalı...)

 

Hadis-i Şerif:

“Bevilden sakının! Çünkü kabir azabının çoğu ondandır.” (Dâre Kutnî)

(Küçük görüp de dikkat edilmeyen suç, büyük musîbete sebeb olur. İnsanoğlu iyiliği de kötülüğü de kendi kazanır.)

* * *

 


 

 

37

Riya

(Gösteriş)

 

Âyet-i Celîle:

“Ey iman Edenler! Sadakalarınızı -malını insanlara gösteriş için harcayan, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan bir kimse gibi- başa kakmak ve incitmek sûretiyle heder etmeyin!” (S. Bakara 264)

 

Hadis-i Şerif:

“Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir.” «Küçük şirk nedir Yâ Rasûlallah?» dediler.” Cenâb-ı Hak kulların iyi amellerini mükâ-fâtlandıracağı zaman riya ve gösteriş yapanlara buyuracak ki: «Amelinizle gösteriş yaptığınız kimselere gidin, kendilerinden bir karşılık bulabilecek misiniz?» buyurdu.”

 

* Hz. Ali R.A.:

“Riyâkârın üç alâmeti vardır:

1- Yalnız kaldığında (ibadette) tembellik eder.

2- Başkaları yanında gayrete gelir.

3- Övülünce amelini artırır, yerilirse eksiltir.”


* Fudayl b. İyaz Hz.:

“İnsanlar görüyor diye ameli bırakmak riyâ, görsünler diye amel etmek şirktir. İhlâs ise: Allahü Teâlâ'nın bu ikisinden de üstün tuttuğudur.”

* * *

 

38

Dünya İçin İlim Öğrenmek ve  İlmini Gizlemek...

 

Âyet-i Celîle:

“Allah bir zamanlar kendilerine kitap verilen-lerden: «Onu insanlara anlatacaksınız, gizlemeyecek-siniz» diye ahid almıştı. Onlarsa o emr-i ilâhîyi tutmadılar ve onu menfaate vasıta ettiler. Faydalandıkları şey ne kötüdür!” (S. Âl-i İmrân 187)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim ilmi Allah rızası için değil de dünya menfaatı için öğrenirse Cennet'in kokusunu ala-maz.” (İbn-i Mâce)

(İlim ilâhî sıfatlardandır. O, Hakk'ın rızâsı için tahsil edilir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Kim âlimlere üstünlük taslamak, âdî kimselerle mücâdele etmek veya gönülleri kendine çevirmek için ilim öğrenirse,  o, Cehennemde'dir.” (Tirmizî)

 

Hadis-i Şerif:

“Kimden bilgi istenir de, ilmini gizlerse kıyâmet günü onun ağzına ateşten gem vurulur.” (Ebû Dâvud)

(İlminde bahillik eden âlimin en küçük cezası budur...)

 

Hilâl b. Âlâ buyurdu: “İlim öğrenmek zor, muhâfazası daha zor, onunla amel etmek ondan da zordur.” (Cümlesi hâhis niyet ve tam ihlâsa muhtaçtır...)

* * *

 

39

Hıyânet

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! Allah'a ve Rasûlü'ne hâinlik etmeyin. Siz bilerek kendi emânetlerinize hâinlik eder misiniz?” (S. Enfal 27)

(İlâhî emirleri can kulağı ile dinleyen anlar da kurtulur; hafife alanlar ise kıyamet gününde yakalanır, tutulur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Emânete riâyet etmeyenin imânı, sözünde durmayanın dini yoktur (Kâmil değildir).” (Tabera-nî)

(Din-i İslâm'ın mühim noktalarından  olan bu hükümleri iyi anlamalı, dikkatli olmalı...)

 

Hadis-i Şerif:

“Sakın hâinlik etmekten uzak durun! O ne kötü sırdaştır ki (kendisine emânet verilen bir sırra ihanet ve onu) ifşâ eder.” (İbni Mâce)

*  *  *

 

40

İyiliği Başa Kakmak...

 

Âyet-i Celîle:

“Ey İman Edenler! Sadakalarınızı başa kakıp da incitmek sûretiyle heder etmeyin.” (S. Bakara 264)

 

Hadis-i Şerif:

“Kıyâmet gününde Allahü Teâlâ üç kimseye hitab etmez, onlara rahmet nazarıyla bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için elem verici azap vardır:

1- Eteklerini sürüyerek (kibirle) yürüyen,

2- Yaptığı iyiliği başa kakan,

3- Yalan yeminle kazanç temin eden... ”(Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Üç kimse Cehennem'e gitmeden Cennet'e giremez:

1- Ana-babasına karşı gelen,

2- İçkiye devam eden,

3- Yaptığı iyiliği başa kakan”. (Neseî)

 

İmam Şafiî Hz. buyurmuş:

“Sana yaptığı iyiliği başa kakanın minneti altına girme, nefsin için ezelde takdir edileni tercih et, sabret. Çünkü sabır kalkandır. Halka minnet etmekse mızrak darbesinden daha çok incitir.”

 

41

Kadere İnanmamak

 

Âyet-i Celîle:

“Şübhesiz biz her şeyi takdir ile yarattık”. (S. Kamer 49)

(Kadere inanan keder çekmez; inanmayansa gamdan kurtulmaz, işlediği cürmün de farkında olmaz...)

 

Hadis-i Şerif:

“Şunu bil ki, bütün insanlar sana menfaat te'min etmek için bir araya gelseler, Allah'ın takdir ettiğinden gayrı bir şey veremezler. Sana zarar vermek için toplansalar yine Allah'ın takdir ettiğinden gayrı bir şey yapamazlar. Çünkü kalem kaldırılmış, sayfalar dürülmüştür.” (İmam-ı Ahmet)


Mesele:

Tâbiîn'den yetmiş zâtla beraber selef ve halef imamlarımız ve islâm âlimlerinin fukahâsı Hz. Rasûlüllah S.A.V.'in şu itikad üzerinde âhirete intikal ettiğini ittifakla kabul etmişlerdir: Allah'ın kaza ve kaderine rızâ, emrine teslimiyet, hükmünü sabırla karşılamak, emirlerine uymak, nehiylerin-den sakınmak, her ameli sırf Allah için yapmak, kaderin acısına tatlısına iman etmek, katlanmak, ilâ âhiri...

* * *

 

42

Halkın Gizli Hallerini Araştırmak

 

Âyet-i Celîle:

Birbirinizin kusurlarını araştırmayın!” (S. Hucürât 12)

 

Hadis-i Şerif:

“Başkasının işitilmesini istemediği sözünü dinle-yen kimsenin kulaklarına kıyâmet gününde (eritilmiş) kurşun dökülür.” (Buhârî)

 

İbn-i Mes'ud Hazretleri'ne:

- Şu Ukbe oğlu Velîd'in sakalından şarap damlıyor, dediler.

- Biz başkalarının gizli hallerini araştırmaktan menedildik, gördüğümüze hüküm veririz” buyurdu...

* * *

 

 

43

Nemmamlık (Koğuculuk, Lâf Taşımak)

 

Âyet-i Celîle:

“Çok yemin eden, utanma duygusu bulun-mayan, dâimâ insanları ayıplayan, lâf getirip götüren kimseye uyma (itâat etme)!” (S. Kalem 10-11)

 

Hadis-i Şerif:

“Hiç bir nemmâm (lâf taşıyan fesatcı) cennete giremez.” (Buhâri - Müslim)

(İşlemiş olduğu cürmün îcâbı, onun yeri Cehennemdir...)

 

İmam Gazâlî Hz.leri buyurur ki:

“Nemîme, halk arasında «Başkasının aleyhinde söylenen sözleri alâkalı insana nakletmek» mânâsınadır. Fakat asıl nemîme «Gizlenmesi istenen hususları açıklamaktır». Sözü taşınan veya kendisine söz getirilen üçüncü şahsın isteyip istememesi arasında fark olmadığı gibi açıklamanın sözle, yazıyla, işâret veya îmâ ile olması arasında da fark yoktur.

* * *

 

 

 

44

Lânet Etmek (Küfretmek)

 

Hadis-i Şerif:

“Müslümana sövmek fısk, onunla kıtal (öldürmek) küfürdür.” (Buhârî, Müslim, Tirmizî, Neseî)

 

Hadis-i Şerif:

“Kul bir şeye lânet ettiğinde lâneti göğe yükselir, fakat gök kapıları ona kapanır. Sonra sağa sola gider, yer bulamaz, yeryüzüne döner. Yeryüzünün kapıları da kapatılmış olduğundan sığınacak yer bulamaz. Nihayet -müs-tehaksa- lânet olunan kimseye gider, değilse lânet okuyana döner.” (Ebû Dâvud, Ahmed)

 

Amr b. Kays R.A.:

“İnsan hayvana bindiğinde o merkep «Yâ Rabbî, bu kimseyi bana acıyan bir refik kıl» der. Eğer o insan hayvana lânet ederse «Sırtımda bana lânet okudun lânet herif!» der...”

* * *

 

 

 


45

Ahde Vefasızlık

 

Âyet-i Celîle:

“Bir de ahdi yerine getirin. Çünkü ahid(den dönenler) mes'uldür.” (S. İsrâ 34)

(Asil kimseler ahde uyar, sefil olanlar da uzak kalırlar...)

 

Hadis-i Şerif:

“Ahdini bozan için mahşer günü halk arasında görünsün diye bir alem dikilir ve «Bu, ahdini bozan falan oğlu falanın alâmetidir» denilir.” (Müslim)

(Oyunbaz her zaman her yerde hor ve hakîr olur...)

* * *

 

46

Müneccim ve Kâhinlere İnanmak

 

Âyet-i Celîle:

“Senin için hakkında bir bilgi bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalbden her biri bundan suâl olunacaktır.” (S. İsrâ 36)

Hadis-i Şerif:

“Her kim müneccim veya kâhinin söyledik-lerini tasdik ederse, Muhammed A.S.'a indirilen (Kur'ân)'ı inkâr etmiş olur.” (Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî, İbni Mâce...)

(Gaybı Allah'tan gayrı bilen olmaz. Bir de O'nun bildirdiği dostları bilir...)

 

İbn-i Abbas Hazretleri: “Cenâb-ı Hak, kulla-rından göz, kulak gibi uzuvlarını nerede kullandık-larını soracaktır.” buyurmuş... Bu hükmü bilip de kabul etmek dahî insana yeter de harama bakmaz, haramı dinlemez, bu yüzden azab görmez...

*  *  *

 

47

Kadının Kocasına Karşı Gelmesi

 

Âyet-i Celîle:

Şerlerinden yıldığınız kadınlara önce öğüt verin, vazgeçmezlerse yataklarını ayırın, (yine kâr etmezse) dövün. Size itâat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın...” (S. Nisâ 34)

(Hakdan habersiz zamâne kadınları bu hükmün inceliğine dikkat etmeli...)

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ üç kimsenin namazını kabul etmez:

1- Kaçak köle; dönüp sahibine teslim olana kadar..

2- Kocasını darıltan kadın; onu razı edinceye kadar...

3- Sarhoş; ayılıp içkiden vazgeçinceye kadar...” (Buhârî - Müslim)

 

Hz. Âişe Validemiz. R.Anhâ:

- “Ey Kadınlar eğer kocalarınızın sizde olan haklarını bilseydiniz ayaklarının tozunu yüzünüzle silerdiniz”, buyurmuş...

*  *  *

 

48

Resim Yapmak, Yaptırmak ve Bulundurmak...

 

Âyet-i Celîle:

“Allah ve Rasûl'üne ezâ edenler yok mu? Allah onları dünya ve âhirette rahmetinden koğmuştur. Onlara mihnet veren azab da vardır.” (S. Ahzab 57)

İkrime Hz. bunların resim yapanlar olduğunu söylemiştir.

 

Hadis-i Şerif:

“Resim yapanlar kıyâmet günü azab görecek-ler ve kendilerine: «Haydi yaptıklarınıza can verin!» denile-cek...” (Buhârî - Müslim)

 

Hz. Âişe R. Anhâ anlatıyor:

“Rasûlüllah S.A.V. bir seferden dönmüştü. Soframızı üzerinde resimler bulunan bir örtü ile örtmüştük. Hz. Peygamber bunu görünce rengi değişdi ve «Yâ Âişe! Allah'ın yarattıklarına benzer şeyler yapanlar kıyâmet günü en acı azabı göreceklerdir.» buyurdu.” Hz. Âişe “Bu örtüyü kesip iki yastık yaptım” diyor... Vesîkalık ve sâire gibi zarûrî haller hâriçtir...

* * *

 

49

Ölü İçin Feryad Etmek, Yaka Yırtmak, Saç-Baş Yolmak

 

Hadis-i Şerif:

“Musîbet ânında yüzüne vuran, elbisesini yırtan ve cahiliyet devrindeki gibi bağırıp çağıran, bizden değildir.” (Buharî, Müslim)

 

Hz. Ali R.A.'ın musîbete mâruz kalan Eş'as b. Kays'a nasîhatı: “İnanarak ve sevabını Allah'dan bekleyerek sabretmek senin hayrınadır.”

 

Ebu Said-i Hudrî R.A. rivâyet etmiştir:

 “Rasûlüllah S.A.V. avaz avaz ağlayan kadınlara da onu dinleyenlere de lânet etti” (Ebû Dâvud)

 

Hadis-i Şerif:

“Meyyit, peşinden feryad edilmesi sebebiyle kabrinde azab olunur.” (Buhârî, Müslim)

(Ardından ağlamayı vasiyet etmişse denilmiş...)


Hadis-i Şerif:

“Ölü için yüksek sesle ağlayan kişi, tevbe etmeden ölürse, kıyâmet günü sırtında katrandan gömlek ve cerep (uyuz)dan zırh olduğu halde haşrolunur.” (Müslim, İbn-i Mâce)

* * *

 

50

Haddi Aşmak, Bağy

(Azgınlık)

 

Âyet-i Celîle:

“İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapanlara, şımarıp azmışlara karşı tedbir ve terbiye yoluna tevessül etmelidir. Elem veren azab bunlar içindir.” (S. Şûrâ 42)

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ bana mütevâzî olmanızı vahyet-ti. Tâ ki kimse kimseye tecâvüzde bulunmasın ve kimse kimseye karşı öğünmesin.” (Ebû Dâvud, İbn-i Mâce)

 

Hadis-i Şerif:

“Âhirette azâbı hariç, Allahü Teâlâ'nın dünyada cezâsını acele verdiği hiç bir suç, bâğîlik (azgınlık ve isyan) günahı kadar değildir.” (İbn-i Mâce, Tirmizî)

* * *

 

 

51

Zayıflara (Kölelere, Cariyelere, Hanımlara, Hayvanlara) Eziyet Etmek

 

Âyet-i Celîle:

“Allah'a ibâdet edin! O'na hiç bir şeyi ortak tanımayın! Anaya-babaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, memlük kölelerinize iyilik edin! Allah kendini beğenen ve dâimâ böbürlenen kimseyi sevmez.” (S. Nisâ 36)

(Eziyetten uzak olup dâima iyilikde bulunmak Allahü Teâlâ'nın emir ve emânetidir...)

 

Hadis-i Şerif:

“Bir kadın kedi yüzünden Cehennemlik olmuştur: Kediyi bağlayıp bir şey yedirmediği gibi yerden haşere yemesini de engellemiş, su da vermemiş ölümüne sebep olmuştu...” (Buharî, Müslim)

(Karıncanın dahî hakkını arayıp da hükmünü veren hâkim-i mutlak, mülk ve melekûtün sâhibi olan Cenâb-ı Hakk'tır, unutulmasın!...)

 

Ebû Süleyman K.S. anlatıyor: “Bindiğim merke-be yürümesi için iki üç sopa vurmuştum. Hayvan başını kaldırıp bana baktı ve:

- Yâ Süleyman, kıyâmet gününe ve kısasa hazırlan! İster çok vur, ister az..., dedi. Ondan sonra hiç bir hayvana vurmadım...”

* * *

 

52

Komşuya Eziyet Etmek

 

Hadis-i Şerif:

“Kıyâmet günü komşu komşunun eteğine yapışır ve:

- Yâ Rabbî, bu kardeşime genişlik vermiştin. Bana yakın idi. Ben açlıktan kıvranırken o tok geceliyordu. Ona neden kapısını bana kapattığını ve verdiğin rızıklardan beni niçin mahrum ettiğini sor!, diye  şikâyette bulunur.

(Böyle bir şikâyetten kurtulan kaç kişi bulunur Allah bilir.)

 

Hadis-i Şerif:

“Mal ve âile cihetinden komşusuna endişe veren, korku duyulan ve bu endişeden kendisinden emin olmayıp kapı kilitlemeye sebep olan kişi mü'min değildir. Komşuları şerrinden korkan kimse mü'min değildir.” (Harâitî)

 

Rasûlüllah S.A.V. Efendimiz

- “Vallâhi iman etmiş olmaz, vallâhi iman etmiş olmaz” buyurdu.

- “Yâ Rasûlallah, kim iman etmiş olmaz?” denilince, Allah'ın Rasûlü:

- “Komşusu zulmünden emin olmayan kişi!..” buyurdu.

 

Abdullah b. Ömer R.A. ne zaman koyun kesse bütün komşularına hisse verir ve kölesine: “Yahûdî komşumuzdan başla!” diye tekrar ederdi. Kölesi ona: “Anladık yâhû!” diye sitem etmiştir...

* * *

 

53

Müslümana Ezâ Vermek, Ona Sövmek...

 

Âyet-i Celîle:

“Mü'minlerin kadın ve erkeklerine, işlemedik-leri bir günah yüzünden ezâ edenler, yalan ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” (S. Ahzâb 58)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah indinde insanların en kötüsü, kırıcı ve kötü sözlerle halkı kendisinden uzaklaştıran kişidir.” (Buharî, Müslim)

 

Rasûlüllah S.A.V. Efendimiz Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri'ne hitaben: “Senin için al develer-den daha hayırlı olan bir sadaka öğreteyim mi?”. “Evet Yâ Rasûlallah”“Birbirine dargın insanları barıştırmak ve birbirlerinden uzaklaşanları birleş-tirip kaynaştırmaktır.” buyurdu.

 

Hadis-i Şerif:

Kişiye şer olarak müslüman kardeşini kötülemek yeter.” (Müslim)

(Bir insan için kendi kusurlarını görmeyip de başkasını kötülemekden daha kötü şey yoktur...)

* * *

 

54

İbadet Edenlere Eziyet Vermek

 

Âyet-i Celîle:

“Erkek ve kadın mü'minlere işlemedikleri suç sebebiyle eziyet edenler, muhakkak yalan ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” (S. Ahzâb 58)

 

Hadis-i Kudsî:

“Kim sevdiğim kullarımdan birine düşmanlık ederse, o kimseye harb ilân ederim.” (Buharî)

(O kişiyi perişan ederim demektir...)

 

Hadis-i Kudsî:

“Kim beni bilen ve bana ihlâsla ibâdet eden kuluma düşmanlık ederse o kimse bana harb ilan etmiştir.” (Buharî)

(Cenâb-ı Hakk'a harb ilân edenin âkıbetini izâha ihtiyaç yoktur...)

 

Hadis-i Şerif'te bildirilmiştir:

Ebû Süfyan, ashabın âbidlerinden Selmân, Süheyb ve Bilâl-i Habeşî'nin (R.A.) yanından geçerken bu zatlar ona:

- Allah'ın kılıçları Allah'ın düşmanından haklarını alamadı” dediler.

Hz. Ebû Bekir de onlara:

- Nasıl böyle dersiniz? O Kureyş'in ulusudur”, dedi ve bunu Rasûlüllah'a arzetti.

Peygamberimiz:

- Ey Ebû Bekir, Rabbini gücendirdin, belki onları da gücendirdin, buyurdu.

Ebû Bekir R.A. derhal onların yanına gidip:

- Kardeşlerim! Sizleri darılttım mı? dedi. Onlar:

- Hayır kardeşim, Allah seni mağfiret buyursun” dediler.

(Nükte: Dikkat etmeli, şu kadar bir sözle dahî gönül kırmaktan menediliyor...)

* * *

 

55

Elbisesini Gösteriş İçin Uzatmak.

 

Âyet-i Celîle:

"Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Ne arzı yarabilir, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.” (S. İsrâ 37)

 

Hadis-i Şerif:

“Müslümanın eteği dizi ile topuklarının arasında kalmalı. (Aşık denilen topuklara kadar uzamasında beis yoktur) İki topuğu aşan kısmı ise ateştir.” (Neseî, Münzirî)

 

 

Hadis-i Şerif:

“Kim giydiği elbisesini kibirlenerek yerde sürürse Kıyâmet gününde Allah ona itibar etmez.” (Buharî, Müslim...)

(İlâhî îtibardan mahrum olanın hâlinde de hayır olmaz, iki cihanda felâh bulmaz...)

* * *

 

56

Erkeğin İpek Elbise Giymesi ve Altın Takması

 

Hadis-i Şerif:

“Kim dünyada ipek elbise giyerse âhirette onu giyemez.” (Tirmizî)

 

Hadis-i Şerif:

“İpek elbise giymek ve altın takmak ümmetimin erkeklerine haram kılındı.” (Ebâ Dâvud, Neseî)

 

Huzeyfe b. Yemânî rivâyet etmiştir:

“Rasûlüllah Efendimiz bizi altın ve gümüş kab içinde yemek yeyip su içmekten, ipek ve dibaç (atlas) elbise giymekten, ipekli kumaş üzerine oturmaktan nehyetti.” (Buhârî)

(Bunlar umum ümmete tamim ve telkindir...)

* * *

 

57

Kölenin Efendisinden Kaçması

 

Hadis-i Şerif:

 “Efendisinden kaçan kölenin namazı kabul olunmaz.” (Münzirî)

 

Hadis-i Şerif:

“Üç kimse var ki fena âkibetlerini sormayın:

1- Cemâattan ayrılıp emiri'l-mü'minine karşı gelen

2- Efendisinden kaçıp âsî olarak ölen köle,

3- Her ihtiyacı te'min edilmişken cahiliyet kadınları gibi ziynetlerini göstererek yürüyen kadın...” (Münzirî)

* * *

 

58

Allah'dan Başkası Adına Kurban Kesmek

 

Âyet-i Celîle:

“Üzerlerine Allah'ın ismi anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Çünkü bu fısktır (büyük günahtır)...” (S. En'âm 121)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah'dan başkasının adına kurban kesen kimseye Allah lânet etsin!” (Buhârî - Müslim)

(Gaflet etmeyip bu işte de îtinâ etmeli... Zaman karışık, işler şüpheden berî değildir...)

 

Hz. Âişe R.A. rivâyet etmiştir:

“Bazı kimseler: «Yâ Rasûlallah, bize et getirenler oluyor. Biz (kesilirken besmele çekildiğini bilmiyoruz» dediler. Rasûlüllah S.A.V.:

- Üzerine besmele çekip öyle yiyin” buyurdular. (Buhârî)

 

* * *

 

59

Babası Olmayan Kişiyi «Babamdır» diye İddia Etmek

 

Hadis-i Şerif:

“Kim babasından başkasına bilerek babamdır derse ona Cennet haramdır.” (Buharî)

(Bu iş soysuzluğa yol açıp nesli bozar da fenalık artar, daha nice kötülükler türer...)

 

Hadis-i Şerif:

“Babalarınızdan vazgeçmeyin. (Onları inkâr etmeyin). Çünkü babasını inkâr eden (âile nimetine) küfretmiş olur.” (Buharî)

(Aile nimetini inkâr eden cemiyet düşmanı îmansızların halleri mâlum...)

* * *

 

60

Hakkı İsbat İçin Değil, Hasmı İlzam (haksız çıkarmak) İçin Münakaşa Etmek...

 

Âyet-i Celîle:

“Ehl-i kitap ile en güzel (şekilde mücâde-le)den başka bir sûretle mücadele etmeyin.” (S. Ankebût 46)

 

Âyet-i Celîle:

“Onlarla mücadelenin en güzel yolu hangisi ise onunla yap.” (S. Nahl 125)

 

Hadis-i Şerif:

“Sizin için en çok endişe ettiğim üç şey:

1- Âlimin kayması (yoldan çıkması),

2- Münafıkların Kur'ân hakkında mücadelesi,

3- Kafalarınızı koparacak dünyadır.” (Tabe-rânî)

(Kafaların kopması dünya muhabbeti ve hırsıyla gaflete dalmaktır...)

* * *

 

 


61

İhtiyacından Fazla Sudan  Başkasına Vermemek.

 

Âyet-i Celîle:

“De ki: «Eğer suyunuz yerin dibine çekilip giderse kim akar bir su getirebilir?»” (S. Mülk 30)

(Allah'ın verdiği suda bahillik etmeyin, ona mânî olmayın) demektir.

 

Hadis-i Şerif:

“Kim ihtiyacından fazla suyunu veya otunu başkalarına vermezse, Allahü Teâlâ kıyâmet günü ondan fazl u keremini keser.” (İmam Ahmed)

(Her hâcete delâlet eden umûmî ve mühim bir hüküm... Her işimizi buna kıyas etmeliyiz...)

 

* * *

 

62

Eksik Ölçüp Tartmak

 

Âyet-i Celîle:

“Ölçü ve tartıda hile yapanların vay hâline! Onlar başkalarından aldıklarında tamam alırlar.” (Mudaffifîn 1-2)

 

Hadis-i Şerif:

“Beş günaha beş çeşit ceza vardır:

1- Bir millet Allah'a olan ahdini bozarsa (İlâhî  hükümlere uymaz; nefsin ve şeytanın yolunu tutarsa), Allah onlara düşmanlarını musallat (ve zelîl) eder.)

(İnsanlara en şiddetli azab ve belâ düşman çizmesidir...)

2- Allah'ın indirdiği Kur'ân'dan başkasıyla hük-mederlerse, aralarında fakirlik baş gösterir.

(Maddî varlık görülse de mânevî yokluk ve  her çeşit huzursuzluk içinde kıvranmaktan kurtulan bulunmaz...)

3- İçlerinde hayâsızlık zuhur eden kavimde çok ölüm (toplu ölümler) meydana gelir.

4- Ölçü ve tartıda hâinlik yapıldığında o millet, nebattan mahrum kalır, yıllarca kuraklık çekerler...

5- Zekât vermezlerse yağmurlar kesilir.” (Taberânî, Münzirî)

 

İbn-i Ömer R.A.'den bir tacire tavsiye: “Allah'dan kork, ölçüyü ve tartıyı tam yap! Çünkü, ölçüp tartanlar kıyâmette o kadar uzun ayakta kalırlar ki, kulaklarına kadar tere batarlar.”

 

Büyükler: “Bir dâneyi noksan verip de Cennet'i satanın, bir dâneyi fazla alıp da Cehennem'e müşteri olanın vay haline!..” demişler...

* * *


63

Allah'ın Mekrinden (Gazabından) Emin Olmak

 

Âyet-i Celîle:

“Nihâyet kendilerine verilen (genişlik ve serbestlik) gibi şeylerle (şımarıp) ferahladıkları zaman, onları ansızın yakalayıverdik de bütün ümitlerini kaybettiler.” (S. En'âm 44)

 

Hadis-i Şerif:

“İnsan Cennetlik ameli işler, sonunda şaşırıp Cehennemlik olur. Cehennemlik ameli işleyen de sonunda tevbe ve rücû edip Cennet'e gider. Kişinin son hâline itibar edilir.” (Buhârî)

 

Hz. Âişe R.A.:

“Rasûlüllah S.A.V. çoğu zaman «Ey kalbleri dilediği şekle döndüren Allah'ım! Kalbimi tâatında sâbit kıl» duâsını okurdu.” buyurmuştur.

- “Yâ Rasûlallah, bu duayı çok okuyorsun. Sende mi korkarsın?” dediğimde şöyle buyurdu:

- “Yâ Âişe, kalblerimiz Allah'ın iki parmağı arasında (tasarrufu altında)dır, dilediği tarafa çevirir. Beni emniyet içinde kılacak nedir?”

* * *

 

 

 


64

Açıkta Günah İşlemek

* * *

65

Özürsüz Olarak Cemâatı Terketmek

 

Hadis-i Şerif:

“Neredeyse birine namaz kıldırmasını, sonra da cemâata gelmeyenlere gidip evlerinin yakılmasını emredeceğim.” (Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“(Cemaatı terkedenler) ya cemâatı terketmek-ten vazgeçerler, ya da Allahü Teâlâ kalblerini mühürler de gâfillerden olurlar.” (Müslim)

* * *

 

66

Mâzeretsiz Cuma Namazını Devamlı Terketmek

 

Âyet-i Celîle:

“Baldırların açılacağı ve insanların secdeye dâvet edilip de secdeye varamadığı (o dehşetli) günü hatırla!” (S. Kalem 42)

 

Hadis-i Şerif:

“Namaza dâveti (ezanı) duyup da özrü yokken cemâate gelmeyenin namazı makbul değildir.” «Özür nedir?»Êsuâline de: “Korku ve hastalıktır” buyurulmuştur. (Hâkim, Ebû Dâvud)

 

Ebû Hüreyre R.A.:

“Bir kimsenin kulaklarına eritilmiş kurşun dökülmesi, ezan sesini duyduğu halde cemaati terketmekten ehvendir.”

 

* * *

 

67

Vasiyette Haksızlık Etmek

 

Sûre-i Nisâ'nın 12. âyet-i celîlesinde vasiyet hukûku izah edildikten sonra “Vârisler zarara uğratılmadan ortak olurlar. Bunlar Allah tarafın-dan tavsiye edilmiş hükümlerdir...” buyuruluyor.

 

Hadis-i Şerif:

“Kadın veya erkek Allah'a altmış sene ibâdet etse de vasiyette haksızlık yaptığı takdirde Cehennem'e müstehak olur...” (Ebû Dâvud)

 

Hadis-i Şerif:

“Cenâb-ı Hak bütün hak sâhiplerine haklarını vermiştir. Bu sebeble vârislere (Allah'ın hükmünden) başka bir şey vasiyet edilmez.” (Tirmizî)

(Allah'ın taksîmi dışında “Şuna şunu verin, buna bunu...” diye noksan akıl, beşerî ölçü ve düşünce ile taksime tevessül etmek yasaklanmıştır.)


68

Hile ve Hud'a İle İnsanları Aldatmak

 

Âyet-i Celîle:

“Kötü düzen (hile), ona ehil olandan başkasına zarar vermez.” (S. Fâtır 43)

(Yaptığı şenaatin felâketi kendisini bulur...)

 

Hadis-i Şerif:

“Beş kimse Cehennemliktir. Bunlardan biri de sabah akşam sana, âilene ve malına oyun etmek isteyen düzenbazdır.” (Müslim)

 

Hadis-i Şerif:

“Hilekâr, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan, Cennet'e giremez.” (İmam-ı Ahmet)

Hadis-i Şerif:

Mekir ve hîle yapan Cehennem'dedir.” (Bezzar)

* * *

 

69

Müslümanların Aleyhinde Casusluk Yapmak

 

Bu hususta Hatib b. Beltâ Rahimehüllah'ın Mekke müşriklerine gönderdiği mektupla alâkalı hadis meşhurdur. Hz. Ömer R.A. Hatib'in boynunu vurmak istemiş; Peygamberimiz, Bedir gazasında bulunduğu için mânî olmuştu.

 

Eğer casusluk yapan, müslümanlara zarar verirse yeryüzünde fesat çıkaranlardan olur ve öldürülmesine hüküm verilir. Eden bulur demişler...

* * *

 

70

Eshab-ı Rasûlüllah'a Dil Uzatmak

 

Hadis-i Kudsî:

“Kim benim dostuma düşmanlık ederse, ben de ona harb ilan ederim.” (Buharî)

(Sahâbe-i Güzîn Hazerâtı, Allahü Teâlâ'nın ve Resûlü'nün razı olduğu nasla sabit olan zevât-ı âliyedir...)

Hadis-i Şerif:

“Eshâbım hakkında Allah'dan korkun, Allah'-dan korkun! Benim vefatımdan sonra onlar hakkında kötü söz söylemeyin!  Kim onları severse, beni sevdiği için sevsin. Kim onlara buğzederse, bana buğzetmiştir. Kim onları incitirse beni incitmiştir. Kim bana ezâ ederse Allah'ı gücendirmiş olur. Kim Allah'ı gücendirirse Allah'ın ona gazab etmesi çok yakındır.” (Tirmizî)

 

Hadis-i Şerif:

“Allah'ü Teâlâ beni (peygamber) seçti. Benim için de eshabımı (bana yardımcı) seçti. Onlardan kimini benim için vezir, kimini yardımcı, kimini hısım akraba yaptı. Kim onlara kötü söz söylerse Allah'ın, meleklerin ve insanların lâneti onun üzerine olsun! Allah kıyâmet gününde ondan ne farz ne de nâfile kabul eder.” (Kenzül-ummal, Taberânî)

 

Hadis-i Şerif:

“Allahü Teâlâ beni, benim için de eshabımı seçti. Onlardan kimini bana dost, kimini arkadaş, kimini hısım yaptı. Pek yakında bir kavim gelecek, eshâbımı ayıplayacak, (akıllarınca) onlarda kusur bulacaklar... Ey Mü'minler! Onlarla bir şey yiyip içmeyin, akrabalık kurmayın ve üzerlerine (cenaze) namaz(ı) kılmayın!” (Râmûz 86/6)

* * *



Ekleyen: Kemal Ekrem Soylu / incemeseleler.com

   
© incemeseleler.com