قصيدئ بردة

بسم الله الرحمن الرحيم

 {۱}

اَمِنْ تَذَكُّرِ جَيرانٍ بِذِي سَلَمٍ 

مَزَجْتَ دَمْعاً جَرى مِنْ مُّقْلَةٍ بِدَمٍ 

Komşuları hatırladığından dolayı mı,  اَمِنْ تَذَكُّرِ جِيرَانٍ  
aklına geldiğinden dolayı mı?
Öyle komşular ki?
Selem mevkinde olan, orayı sık sık ziyaret eden
بِذِي سَلَمٍ
o zatı muhteremi Rasulü Kibriya ve Ashabını hatırladığından dolayı mı?

***
Karıştırdın
 مَزَجْتَ
Neyi karıştırdın?
Göz yaşını دَمْعاً
Öyle göz yaşı ki?
Akan
جَرى
Neden akan?
Gözden, gözün ak ve karasından
 مِنْ مُقْلَةٍ   Ne ile karıştırdın?Kan ile  بِدَمٍ

Selemlikte olan orayı sık sık ziyaret eden o zatı muhteremi Rasulü Kibriya ve Ashabını hatırladığından dolayı mı, gözden, gözün ak ve karasından akan gözyaşını kan ile karıştırdın?

 {۲}

   أَمْ هَبَّتِ الرِيحُ مِنْ تِلْقَاءِ كَاظِمَـــةٍ

  وَاَوْمَضَ الْبَرْقُ فيٍِِِِ الظَّلْماَءِ مِنْ اِضَمٍ

Yoksa estide mi? اَمْ هَبَّتِ
Ne esti?
Rüzgar
الرِّيحُ
Ne taraftan esti?
Kâzime tarafından yani Rasülü müctebanın medfeni
مِنْ تِلْقَاَءِ كاَظِمَتٍِِِِ
mubarekesinin bulunduğu,ravzai mutahharanın bulunduğu,Medine-i Münevvere tarafından

***
Yoksa çaktıda mı? وَاَوْمَضَ
Ne çaktı?
Şimşek الْبَرْقُ
Nerede çaktı?
Karanlık gecede zifiri karanlıkta فيٍِِِِ الظَّلْماَءِ
İzam tarafından (medinede bir dağın ismidir) مِنْ اِضَمٍ

Rasülü müctebanın medfeni mubarekesinin bulunduğu ,Ravzai Mutahharanın bulunduğu, Medine-i Münevvere tarafından rüzgar mı esti de ? Yoksa karanlık gecede izam tarafından bir şimşek mi çaktı da?Kanlı göz yaşı akıtıyorsun.

 {۳}

فَماَ لِعَيْنَيْكَ  اِنْ قُلْتَ اكْفُفاَ هَمَتاَ

و ماَلِقَلْبِكَ اِنْ قُلْتَ اسْتَفِقْ  يَهِمِ

Senin gözlerine ne oluyor? فَماَ لِعَيْنَيْكَ
Sen o gözlerine durunuz, akmayınız,
اِنْ قُلْتَ اكْفُفاَ
yeter kesin bi tab düştüm ağlamayın, içimde yaş kalmadı dediğin zaman
Dinlemiyorlar,akmaya devam ediyorlar
هَمَتاَ

***
Ve senin kalbine ne oluyor? و ماَلِقَلْبِكَ
Sen o kalbine dersen اِنْ قُلْتَ
Neyi dersen?
Kendine gel, ifagat bul, yatış, iyi ol اسْتَفِقْ
Aşk ve muhabbetle kendisinden geçip gidiyor, يَهِمِ
heyeman oluyor kendisine gelemiyor.

Senin gözlerine ne oluyor? Sen o gözlerine durunuz,akmayınız, yeter kesin bi tab düştüm ağlamayın, içimde yaş kalmadı dediğin zaman dinlemiyorlar, akmaya devam ediyorlar.

Senin kalbine ne oluyor? Sen o kalbine kendine gel, ifagat bul, yatış, iyi ol derken aşk ve muhabbetle kendisinden geçip gidiyor, heyeman oluyor kendisine gelemiyor.

 {٤}

اَ يَحْسَبُ الصَّبُُُّّّّّّ اَنَّ الْحُبَّ مُنْكَتِمٌ

ماَ بَيْنَ مُنْسَجِمٍ مِنْهُ وَ مُضْطَرِمٍ

Zan mı ediyor? اَ يَحْسَبُ
Kim zan ediyor?
Aşıkı Rasulullah
الصَّبُُُّّّّّّ
Neyi zan ediyor?
Muhakkak Allah ve Rasulü için muhabbetini, aşkını اَنَّ الْحُبَّ
Nedir?
Gizli kalıcıdır مُنْكَتِمٌ 

***
Nerede gizleyeceğini zan ediyor?
Devamlı akan seyelan eden göz yaşı arasında ماَ بَيْنَ مُنْسَجِمٍ
Kimden akan?
Kendisinden aşıktan مِنْهُ
Daha?
Alev alev yanan kalb arasında وَ مُضْطَرِمٍ

Aşıkı Rasül gerçekten muhabbetinin aşkının, kendisinden devamlı akan yaş ile alev alev yanan kalb arasında gizli olduğunu mu, kimsenin ona muttaliğ olamayacağını mı zan ediyor?

 {٥}

لَوْلاَ الْهَوَى لَمْ تُرِقْ  دَمْعاً  عَلَى طَلَلٍ

وَلاَ أَرِقْتَ لِذِكْرِ الْباَنِ وَالْعَلَمِ

Heva olmasaydı, muhabbet olmasaydı لَوْلاَ الْهَوَى
Sen dökmezdin akıtmazdın لَمْ تُرِقْ
Neyi dökmezdin?
Gözyaşını دَمْعاً
Ne üzerine akıtmazdın?
Rasulullah hicret ettikten sonra Kabe’nin عَلَى طَلَلٍ
dışında kalan Mekke-i Mükerremede ki harabeler viraneler üzerine.
(Onları hatırladıkça göz yaşı akıtmazdın)veya( vucut harabesine)

***
Sen uykusuz kalmazdın وَلاَ أَرِقْتَ
Ne vakit?
Ban ağacını hatırladığın vakit لِذِكْرِ الْباَنِ
(Yumuşak mis gibi kokan Rasulullahın sevdiği ağacın ismidir)

Daha?
Yüce Dağı, Rasulullah Efendimizin ibadet ettiği
وَالْعَلَمِ
dağları hatırladıkça, hicret ederken gizlenmiş olduğu mağranın bulunduğu dağı, hira dağını, cebeli ebu kuveys dağını hatırladıkça

Sen heva olmasaydı, aşk olmasaydı Rasulullah hicret ettikten sonra Kabe’nin dışında kalan Mekke-i Mükerremede ki harabeler viraneler üzerine göz yaşını dökmezdin akıtmazdın. (Onları hatırladıkça göz yaşı akıtmazdın)

Sen ban ağacını hatırladığın vakit (yumuşak mis gibi kokan Rasulullahın sevdiği ağacın ismidir) dağı, Rasulullah Efendimizin ibadet ettiği dağları hatırladıkça, hicret ederken gizlenmiş olduğu mağranın bulunduğu dağı, hira dağını, cebeli ebu kuveys dağını hatırladıkça uykusuz kalmazdın.

{٦}

فَكَيْفَ تُنْكِرُ حُبًّ ً بَعْدَ ماَ شَهِدَتْ

بهِ عَلَيْكَ عُدُولُ  الدَّمْعِ وَالسَّقَمِ

Sen nasıl inkar edebilirsin, senin inkarın  فَكَيْفَ تُنْكِرُ
teaccübe şayandır

Neyi inkar?
Aşkı, muhabbeti Rasulullahı حُبًّ ً
Nerede? Neden sonra?
Şahit olduktan sonra, şehadet eden şeylerden sonra بَعْدَ ماَ شَهِدَتْ 

***
Ne ile şehadet?
Muhabbet ile بهِ
Kimin aleyhine?
Senin aleyhine
 عَلَيْكَ
Ne şehadet ettikten sonra?
Göz yaşının adil şahitleri
 عُدُولُ الدَّمْعِ
Daha?
Ve hastalığın adil şahitleri وَالسَّقَمِ

Göz yaşının ve hastalığın adil şahitleri senin aleyhine muhabbet ile aşkı, muhabbeti Rasulullahı şahit olduktan, şehadet ettikten sonra sen nasıl muhabbeti Rasulullahı inkar edebilirsin, senin inkarın teaccübe şayandır.

{٧}

وَ اَثْبَتَ الْوَجْدُ خَطَّيْ عَبْرَةٍ وَضَنىً

مثْلَ الْبَهاَرِ ِ عَلىَ  خَدَّيْكَ  وَالْعَنَمِ

ve İsbat ettikten sonra وَ اَثْبَتَ
Ne isbat eylemiştir?
Gönlündeki Aşk, muhabbet, الْوَجْدُ
Neyi isbat eylemiştir?
Gözyaşı hattını çizgisini,kırmızı iki hattı خَطَّيْ عَبْرَةٍ
Daha?
Zayıflık, hastalık çizgisini isbattan sonra
وَضَنىً

***
Ne olduğu halde çizgi?
Sarı gül gibi
مثْلَ الْبَهاَرِ
Ne üzerine çizgi?
Senin yanakların üzerine عَلىَ خَدَّيْكَ
Daha ne gibi?
Anem denilen güzel ağaç gibi, kıpkırmızı وَالْعَنَمِ
iki hat meydana geldi

Gönlündeki Aşk, muhabbet, senin yanakların üzerine sarı gül ve anem denilen güzel ağaç gibi kırmızı göz yaşından iki hattı, zayıflık, hastalık çizgisi isbat ettikten sonra, muhabbeti Rasulullahı inkar edebilirsin, senin inkarın teaccübe şayandır.

 
{٨}

نَعَمْ سَرَى طَيْفُ  مَنْ أَهْوَى فَأَ رَّقََََنِي

وَالْحُبُُّ  يَعْتَرِضُ  اللَّذاَتِ  بِلْأَلَمِ

Evet senin söylemiş olduğun her şey doğrudur. Evet kabul ettim , نَعَمْ
Geceleyin geldi
سَرَى
Kim geldi?
Benim aşık olduğum mübarek zatın طَيْفُ مَنْ أَهْوَى
hayali geldi
Akabinden beni uyandırdı
فَأَ رَّقََََنِي

***
Aşk, muhabbet rasülülah
وَالْحُبُُّ
Nedir?
Katl eder, kesip atar يَعْتَرِضُ
Neyi keser?
Dünya Lezzetlerini اللَّذاَتِ
Ne ile keser?
o aşkın elemi ile بِلْأَلَمِ

Evet senin söylemiş olduğun her şey doğrudur.Ben kabul ettim. Geceleyin benim aşık olduğum mubarek zatın hayali geldi akabinden beni uyandırdı,Aşk, muhabbet Rasüldünya lezzetlerini elem ile katl eder, kesip atar.

[Bu beytde Musannıf Hz.leri aşk nasıl meydana geldi açıklıyor.]

{٩}

ياَ لاَ ءِمِي  فِي الْهَوَى  الْعُذْرِيِّ  مَعْذِرَةً

منىِّ اِلَيْكَ وَلَوْ اَنْصَفْتَ لَمْ تَلُمِ

Ey beni levm eden kimse ياَ لاَ ءِمِي
Ne hususunda levm eden?
Beni özre kabilesine mensup olan aşk,
 فِي الْهَوَى الْعُذْرِيِّ
muhabbet hususunda
Bir mağzeret var, özrüm var kabul et
مَعْذِرَةً

***
Benden sana olan
منىِّ اِلَيْكَ
Zaten sen insaf etmiş olsaydın,
وَلَوْ اَنْصَفْتَ
insaflı düşünmüş olsaydın
Sen beni levm etmezdin
لَمْ تَلُمِ

Ey beni, beni özre kabilesine mensup olan aşk, muhabbet hususunda levm eden kimse benden sana olan bir mağzeret var, özrüm var kabul et. Zaten sen insaf etmiş olsaydın, insaflı düşünmüş olsaydın sen beni levm etmezdin.

[Beni özre: Yemende kesreti aşk ile meşgul olan bir kabiledir. Bu kabilenin gençleri dahi aşk ile derdimend olup illetlerine şifa verecek bir deva bulamayarak bu dert ile ölürlerdi.] Harbuti-sayfa: 52

 {١٠}

عَدَتْكَ حَالِي لاَسِرِّى بِِِِِمُسْتَتِرٍ

عَنِ الْوُشَاةِ وَلاَدَاءِي بِمُنْحَسِمٍ

Sana geldi, عَدَتْكَ
Ne?
Benim halim, benim başıma gelen حَالِي
Benim sırrım gizli değildir, açıklandı
لاَسِرِّى بِِِِِمُسْتَتِرٍ

***
Kimden gizli değildir?
Gammazlardan, söz taşıyanlardan, عَنِ الْوُشَاةِ
nemmamlardan

Benim hastalığımda değildir وَلاَدَاءِي
Nedir değildir?
Kesilici değildir, inkıtaa uğrayıcı değildir بِمُنْحَسِمٍ

Benim halim, benim başıma gelen sana sana geldi, Benim sırrım ğammazlardan, söz taşıyanlardan, nemmamlardan gizli değildir, açıklandı. Benim hastalığımda kesilici değildir, inkıtaa uğrayıcı değildir.

"İlahi benimderdimin çaresi yok demektir."


{۱۱} 

مَحَضْتَنِي النُُّصْحَ لَكِنْ لَسْتُ أَسْمَعُهُ

انَّ  الْمُحِبَّ عَنِ الْعُذَّالِ فِي صَمَمٍ

Sen bana halis eyledin,yani samimiyetle yaptın مَحَضْتَنِي
Neyi?
Nasihati النُُّصْحَ
Lakin ben olmadım لَكِنْ لَسْتُ
Nedir olmadım?
O nasihati dinler olmadım, kabul eder olmadım أَسْمَعُهُ

***
Niçin kabul eder olmadım?
Çünkü aşık انَّ  الْمُحِبَّ
Levm edenlerden, ayıplayanlardan,
عَنِ الْعُذَّالِ
nasihat edenlerden

Nerededir?
Sağırlık içindedir, kulağı duymaz فِي صَمَمٍ

Sen bana nasihati halis eyledin , yani samimiyetle yaptın, lakin ben o nasihati dinler olmadım kabul eder olmadım.

ÇünkÜ aşık levm edenlerden, ayıplayanlardan, nasihat edenlerden sağırlık içindedir, kulağı duymaz.

 
{١٢} 

اِنِّي اتَّهَمْتُ نَصيِحَ الشَّيْبِ فِي عَذَلِي

وَالشَّيْبُ  أَبْعَدُ فِي نُصْحٍ عَنِ التُّهَمِ

Muhakkak ben اِنِّي
İttiham ettim, töhmetledim, şek ve
اتَّهَمْتُ
şüphe ile karşıladım

Neyi töhmetledim?
Saçın ağarması nasihatini نَصيِحَ الشَّيْبِ
Ne hususunda müttehem kıldım?
Beni levm etmesi kınaması hususunda فِي عَذَلِي

***
Halbuki beyaz saç, saçın ağarması
وَالشَّيْبُ
Nedir?
Nasihat babında daha uzaktır أَبْعَدُ فِي نُصْحٍ 
Neden uzaktır?
Töhmetlerden, zandan, şek ve şüpheden عَنِ التُّهَمِ

Beyaz saç, saçın ağarması nasihat babında töhmetlerden, zandan, şek ve şüpheden uzak olduğu halde muhakkak ben saçın ağarması nasihatini beni levm etmesi kınaması hususunda ittiham ettim, töhmetledim, şek ve şüphe ile karşıladım.


   
© incemeseleler.com