Bazı cahiller tarafında şöyle denmektedir: “Peygamber A.S tek bir din ile geldiği halde bu dört mezhep de nereden çıktı.” Buna iki merhalede cevap verelim.

1-Peygamber Efendimiz, kendisinden sonra, bir takım fer’î meselelerde ihtilafların vuku bulacağını ve bunun da ümmeti için bir güzellik, bir kurtuluş vesilesi olacağını beyanla, ümmetin müctehidleri arasında olacak bu ihtilafa izin vermiş, razı olmuş, hatta bu ihtilafı medih ifadeleriyle zikrederek rahmet vesilesi ilan etmiştir.

Kendi zaman-ı saadetlerinde de bir takım meseleleri istişareye açmış, karşılıklı müzakereler sonunda, ashab-ı kiramın bir birlerine muhalif söz ve görüşlerini takdir ile karşılamış, hiç birini farklı fikir beyan ettiği için muaheze etmemiştir. Mesela, Bedir gazası esirleri hakkında hüküm vermeleri için ashabıyla istişare etmiş, her birinin görüşünü dinleyip neticede ortaya çıkan iki görüşten birini tercih etmiştir.

Ömer bin Abdülaziz hazretleri: “Ashab-ı kiram efendilerimizin, ihtilafından dolayı bende hasıl olan sevinç ve süruru, Arapların en kıymetli malı olan beyaz Hecin develerinin tamamına sahib olmak dahi veremez,” ifadeleriyle, müctehitlerin ihtilafının ne derece kıymet ifade ettiğini izah etmeye çalışmıştır.

Halife Harun Reşit, İmam-ı Malik hazretlerinin yazdığı “Muvatta’” isimli kitabı, Ka’be-i Muazzamaya astırıp, bütün müminleri muktezasıyla amel etmeye mecbur etmek niyetinde olduğunu İmam-ı Malik hazretlerine söyleyince, İmam buna asla müsaade veremeyeceğini ifade etmiştir.

2- Mezheb, Peygamber Efendimiz ve Ashabının yaşayışlarını sistemleştiren bir müessesedir. Bu tatbikatın, zamanla unutulmasını önlemek gayesinin bir neticesidir. Dinde olmayanı dine sokmak asla değildir. Daha önce vuku bulmamış, bir takım hâdiselere, cevaplar aranır olduğunda, bu ihtiyacı karşılamak için, İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik ve İmam Ahmed ibn-i Hambel gibi büyük müctehidlerin gayretleriyle, temelde bir teferruatta cüz’î farklılıklar ile bi’z-zarure ortaya çıkmıştır.

Eğer Allah ve Rasülü tek mezhebi murat etmiş olsaydı, kıyamete kadar vuku bulacak hadiseler için, dinimizin hükümlerini, bütün teferruatıyla vaz ederler ve müçtehidlere içtihad etme kapısını aralamazlardı. Dolayısıyla tek mezheb olurdu. Ancak zorluk asıl bu halde meydana gelirdi. Peygamberimizin “Ümmetimin ihtilafı rahmettir” sözünün manası işte budur.

Bununla beraber illa tek mezhep isteyenlere şu çağrıda bulunuyoruz. Mademki tek çatı altında toplanmak istiyorsunuz, buyurun, itikadî mezhebimiz olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat Mezhebi’nde toplanalım. Eğer sözünüzde sadık iseniz buyurun hak mezhep olan Ehl-i Sünnet’e… Neden 72 fırkaya bölündünüz?

İşte “bu dört mezheb nerden çıktı” diyenlere söylüyoruz: “Allah ve Rasülünün müsaadesiyle ortaya çıktı.”

(Mevahibü’r-Rahman’dan derleme) incemeseleler.com

   
© incemeseleler.com