Bağdat'ta fakir bir müslüman yaşıyordu. Bir müddet sonra yaşayışında belli bir değişiklik görülmeye başladı. Kimse bunun sebebini anlayamıyordu. Çünkü hiç bir şeyi olmamasına rağmen bir zengin gibi yaşamaya başlamıştı. Hali değişmişti ama, halkın bildiği bir şey de yoktu. Hırsızlık, soygunculuk yapacak birisi de değildi. Ama bu değirmenin suyu nerden geliyordu?

Bir müslüman bunun sebebini öğrenmeye karar verdi. Kendisine sordu:

- Senin halini hepimiz biliyoruz. Malın mülkün yoktu. Birden harcamalarında değişiklik oldu. Sebebi nedir?

Adam anlatmaya başladı:

- Biliyorsunuz, ben fakir bir kimseyim. Bir gün gece Allah'a ibadette bulundum. Ve "Ya Rabbi beni bu fakirlikten kurtar" diye dua ettim. Sonra uyudum. Rüyamda bana nur yüzlü bir zat şöyle dedi:

- Sen Mısır'a git. Senin isteğin Mısır'da hallolacak.

Uyandığımda içimde bir ferahlık vardı. Bir an önce Mısır'a gitmek istiyordum. Hazırlandım ve yola koyuldum. Mısır'a ulaştım. Tanıdığım kimse yoktu. Gelişigüzel dolaşmaya başladım. Nereye gideceğimi de bilmiyordum. Derken önüme bir mezarlık geldi. Oraya girdim. Mezarlığın bekçisi bana yaklaştı ve:

- Yabancı! Kimsin nereden gelip nereye gidiyorsun? Burada ne yapıyorsun, diye hal hatır sormaya başladı. Ben de gördüğüm rüyayı ona anlatarak bu rüyadan dolayı buraya geldim, dedim. Adam bana güldü ve:

- Sen akılsız mısın? İnsan hiç bir rüyadan dolayı taa Bağdat'tan kalkıp Mısır'a gelir mi? Bağdat nere Mısır nere? Öyle rüyaları ben de görüyorum. Ama senin gibi, kalkıpta memleketimi bırakıp taa başka bir memlekete gitmiyorum. Mesela benim de rüyamda devamlı Bağdat'dan bahsederler. Bağdat'ta bir küp altın var, derler. Ben hiç kalkıp taa Bağdat'a gitmeyi düşünmedim, dedi. Ve rüyasında kendisine anlatılan yeri tarif etti. Adamın anlattığı ev benim evim, verdiği adres de benim evin adresiydi. Adama

hiçbir şey söylemeden, "Haklısın" deyip ayrıldım. Doğru Bağdat'a geldim. Evin zeminini kazmaya başladım. Gerçekten de bir küp dolusu altınla karşılaştım. Benim yaşayışımdaki değişikliğin sebebi işte budur.

İslamda rüya delil değildir. Yani dini meselelerde bir delil teşkil etmez. Fakat rüya tamamen boş da değildir. Kur'an-ı Kerim'de Yusuf Süresinde rüyadan bahsedildiği gibi, Hz. İbrahim'in Hz. İsmail'i kurban etmesi gerektiğinden de yine ayetlerde rüyadan bahis vardır. Ne var ki, her rüya rahmani olmadığı için, rüyalara lüzumundan fazla ehemmiyet vermemelidir.

.

.

Ali Eren - Dini Hikayeler

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com