Üzerinde pahalı bir elbise, belinde de altın bir kemer bulunan bir köleyi gören kendini bilmez bir adam, gözünü göğe doğru çevirerek şöyle dedi:
- Ey Allah'ım! Bu giden başka birinin kulu kölesi, bense senin kulun kölenim. Kula nasıl bakılacağını neden bu kölenin efendisinden öğrenmiyorsun. Bir o kölenin rahatlığına bak, bir de senin kulun olan benim halime ...
Bir zaman sonra, şöyle bir gelişme oluyor: Hükümdar, belinde altın kemer ve üstünde pahalı elbise taşıyan o kölenin sahibine kızdı. Onun diğer kölelerini de topladı ve:
- Söyleyin bakalım efendinizin hazinesi nerede saklı? diye sordu.
Hiç biri, yapılan işkencelere aldırmadan efendilerinin hazinesinin yerini haber vermediler.
Göğe doğru bakarak Allah’a isyan edercesine konuşan fakir adamın rüyasında denildi ki:
- Ey adam! Sen de gel de, bu kölelere bak ve efendisine bağlı olan bu kölelerin köleliğini gör ve kulluk nasıl olurmuş, öğren.
* * *
Bu hitaba muhatap olan ve yanlış kıyas yapan adam gibi, bir hırsız varmış. Başkasına ait bahçedeki ağacın tepesine çıkmış, meyvelerinden yiyormuş. Bahçenin sahibi gelmiş. Onu görünce bağırmaya başlamış:
- Hey! Ne yapıyorsun benim bahçemde? Allah'tan korkmuyor musun benden izinsiz olarak o meyvelerden yemeye.
Hırsız cevap vermiş:
- Ben Allah'ın kuluyum. Bahçe Allah'ın bahçesi. Meyveler Allah'ın verdiği meyve. Allah'ın kulu, Allah'ın bahçesindeki ağacın Allah'ın verdiği meyvesinden yiyor. Neden bağırıyorsun ...
Bunun üzerine, bahçe sahibi hizmetçisine bağırmış:
- Şu ipi getirsene.
İp getirilmiş. Hırsızı ağaca sıkı sıkıya bağlamışlar. Ondan sonra, bahçe sahibi başlamış dövmeye. Hırsız bağırmaya başlamış:
- Ne yapıyorsun be adam. Beni öldüreceksin. Allah'tan korkmuyor musun?
Bahçe sahibi de şöyle diyormuş:
- Kul Allah'ın kulu. Sopa Allah'ın sopası. Allah'ın kulu, Allah'ın başka bir kulunu Allah'ın sopasıyla Allah için dövüyor. Ne bağırıyorsun.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !