Hayır ve şer, her ne vâki olursa, hep Hak Teâlâdan olduğuna ve Allahtan mâdâ Hâlik olmayıp, hayir ve şerrin hâliki ve herkesin (keyfe mâ yeşâ) Râziki O olduğuna inanmaktır.

İnsanın erkek veya kız doğması ve dünyaya gelmesi ve Ahirete gitmesi, kendi elinde olmadığı gibi, hâdisatı âlem, ef'âl ve evzâı benî âdem dahi Cenab-ı Hakkın hükmü takdiri, hâlk ve icadı altındadır.

Ancak, acımak, doymak, uyumak, uyanmak ve nefes almak gibi, insanda bir takım ızdırarî haller olduğu gibi, oturup kalkmak, bir yere gitmek, kırmak ve kesmek gibi ihtiyârî fiiller dahi vardır. Cenab-ı Hak insana, irâde sıfatı vermiştir. Ve (âdetullah) böyle cârî olmuştur ki, insan irâdesini, makdûru-beşer olan, herhangi fiile, sarfederse, Hak Teâlâ o fiili-Hâlk ve icad eder. İnsan iradesini sarfetmez ise, Haliki celle ve Alâ dahi Hâlk eylemez, fiili-âbid, kisib ve ihtiyâr cihetiyle kendinin, ve hâlkûicâd cihetiyle hâlikindir. Bundan dolayı, herkes kendi fiili üzerine, sevap alır veyahut cezâ görür.

   
© incemeseleler.com