"Biz (bir kere) Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ile berâber sahûr yemeği yedik; sonra Resûlullâh (sabah) namazına kalktı" dediği rivâyet edilmiştir.Zeyd İbn-i Sâbit'ten:

-Sabah namazı ile sahûr arasında ne kadar zaman bulundu, diye soruldu; o da:

-Elli âyet (okunacak) kadar diye cevâb verdi.   (Buhari tecrid 6-320)

Rivayetler Raviler :   Bu hadisi şerifin, sahihi buharide sevk olunan senedindeki ikinci ravi de sahabidir. Enes ibni Malik’dir.

Zeyd ile Enes gibi, iki yüksek sahabiden, birisinin diğerinden rivayeti suretiyle bu hadisin kuvvet ve sıhhat bakımından müstesna bir vasfı vardır.

Ezanla sahur arasındaki müddeti soran Enes ibni Malik’dir.

Bu iki ravinin, ikisi de Ensar’dandır. Enes (radiyallahu anh) en son vefat eden sahabidir.

İmsak’den 18 dakika sonra fecr’i sadık tulu’ etmiş bulunacağından sabah namazının ilk vakti girmiş bulunur ve sabah namazını kılmak sahih olur.

Fakat efdal olan, 50 dakika kadar bir zaman geçmelidir.

Diyanet işleri Reisliği ile İstanbul müftülüğü tarafından her sene yayınlanmakta olan imsakiyelerin altında sabah namazının ilk ve efdal vakitlerine işaret edilmektedir ki, sabah namazının, uykunun ağır basması sebebiyle kaçırılmasından korunmak bakımından çok isabetlidir. (Buhari muhtasarı tecrid’i sarih mütercimi Prof. Kamil Miras)

Kitapta açıklanan bu hakikate rağmen 1980 askeri darbesinden sonra, Diyanete musallat olan Tayyat Altıkulaç denilen kişi, imsak vakti ile sabah namazı vaktını birleştirerek görülmemiş bir yanlışlığa imza atmıştır.

İmsak vaktinden sonra, sabah namazının efdal vakti için 50 dakika beklemek şöyle dursun, zaruri olarak beklenmesi gereken 18 dakikayı bile bekletmediler.

Daha doğrusu millete, sabah ezanı vaktine kadar yemek yedirdiler. Halen yemeğe de devam ediyorlar. Eskiden, imsak vakti sala okunup imsak kesilir, 18 dakika sonra da sabah ezanları okunurdu. Yazık ki bu tatbikat ile imsak vakti ile sabah namazı vaktını birleştirdiler

Bir müslümanın, düşünmesi gerekmez mi? :

Eğer sabah vakti ise, neden hala yemek yenilmektedir?

Yok eğer sahur ve imsak vaktı ise, o zaman neden sabah ezanı okutturulmaktadır?

Bu vabalin altından nasıl kalkacaklar?

Müslümanların orucunu sakatlayanlar, aynı zamanda sabah namazını da vaktı girmeden kıldırtarak, milyonlarca insanın vebalini yüklenmişlerdir.

Ama, içinde Allah korkusu olmayanlar için bunların hiçbir önemi olmayabiliyor.

 

H. Yılmaz / incemeseleler.com

   
© incemeseleler.com