Birbirinden güzel hikmetleri paylaşmaya devam ediyoruz. Dört büyük halifenin , Yahya bin Yusuf hazretlerinin, İbrahim Edhem Hazretlerinin hikmetli nasihatleri..
Akrabalar arasındaki dargınlık, ormana düşen ateşten farksızdır. (Hz. Ebûbekir R.A.)

(Üç günden fazla olan dargınlık, düşmanlığa dönüşür de, nerde, nasıl biter bilinmez. Her mü’min barışa yardımla mükelleftir. İşi azdırmaksa münâfık işidir.)

 

Nasihat etmeyen ve nasihat dinlemeyen kimselerde hayır yoktur. (Hz. Ömer R.A.)

(Nasihat, en büyük ilaç, hastaya yardım etmeyen kişi, ilaç saklayan mürüvvetsiz gibidir. Nasihat kabul etmeyen de, hekime hasım olan ve ilaç kabul etmeyen şuursuz hasta gibidir.)

 

Dünya üzüntüsü kalbde karanlık; Âhi-ret üzüntüsü, kalbde nur (ziya ve ışık)tır. (Hz. Osman R.A.)

(Değersize değer vermek, sıkıntıya sebep, âhiret devletini bilmek sonsuz saâdettir.)

 

Ana babaya iyilik, sâlih amellerin önde geleni ve en âlâsıdır. (Hz. Ali R.A.)

(Çünkü kişi peygamber duâsı gibi kıymete kavuşur, Hakk’ın rızâsını kazanır, evlâtlarından da iyi muâmele görür, iki âlemde mes’ut olur.)

 

İnsanın belâsı, dilinin cezâsıdır. (Hz. Ali R.A.)

 

Kişinin kıymeti, değer verdiği iş kadardır.  (Hz. Ali R.A.)

(Dîni, dünyası, îmanı ve ahlâkı onunla ölçülür; Hayırlı işlerle uğraşan asâletini, âdî işlerle uğraşan aşağılığını ispat eder.)

 

Tatlı dil sermâyedir. (Hz Ali R.A.)

(Mânevî devlete mazhar asilzâdelerde görülen güzel hal her muvaffakiyetin anahtarıdır.)

 

Hakkındaki takdiri ilâhî seni bulur, kaderi unutup da gam çekme. (Hz. Ali R.A.)

(İnsanları yıpratan dünya düşüncesi işte şu hikmetin bilinmediğindendir. Aşırı menfaat elde etmek için geceyi gündüze katar, zorlar da zorlar...Gene de eline takdir olunan geçer.)

 

İyiler âhireti, kötüler dünyayı düşünürler.

(Aklı selim sâhibi iyi insan iyi işe îtibar eder. Şuuru yerinde olmayan da ne yaptığını bilmez, gözü kapalı gider...)

 

Süfyan-ı Sevrî Hz.’ne biri başına gelen musîbeti anlatırken:

“Hemen buradan ayrıl! Allahü Teâlâ’yı şikâyet için benden aşağı birini bulamadın mı?” der.

(Bu büyük evliyâ: “Allah’tan gelen musîbetin def’ini de Allah’tan iste, Mevlâyı kullarına şikâyet etme” demek istemiştir.)

 

Bu meydanda saâdet topunu kapan, halkın iyiliği için çalışandır. (İyilik eden de, kötülük eden de kendine eder demişler.) İnsanların işine yarayan şey de biriktirip burada bıraktıkları değil; öbür âleme götürdükleridir. (Şeyh Sâdi K.S.)

(Biriktirip de burada bırakılan şey vârislerce taksim edilir, öbür âlemde hesâbı verilir. Eğer gaflet etmeden öbür âleme göndermişse o da senin hesâbını verir, bitmeyen huzûra sebep olur.)

 

İyilikler devam ettikçe geçmiş hatalar silinir. (Güneş gördükçe eşyaya hayat gelir, iyi yolda olmakla her şey düzelir.)

 

Mubahları fazla kullanmak da israftır. (Kimya’yı Saâdet S. 482)

(Allah’ın kitabı, resûlünün sünnetleri ölçü. Bu ölçülere uygun her şey dürüst, uymayan bozuktur.)

 

Gündüz Allahü Teâlâ’ya isyan eden, gece ibâdetine kalkamaz. (İbrahim Edhem K.S.)

(Has kullara ziyâfet olan gece ibâdetine kabul olunmak âsîlere haramdır.)

 

Allah’ım, bu adamı bana sataştıran hangi günâhımsa, bağışla!. (Yahya bin Hüseyin)

(Cenâb-ı Hakk Kitabı-ı Kerimi’nde bildirmiş: “Kulun üzerindeki nimetler Allah’ın lütfu, musîbetler nefsin amelindendir” suç işleme, cezâ görme!..)

 

Cefâ günâhlarından, safâ tâatindendir. (İslâm meşhurları)

Kat’î delillerle bildirilen bu hikmet hâfızada bulunsun. Suçlu cezâ görür itâat eden safâ ve selâmettedir.)

 

Dünyaya kiracı gibi yerleş , ev sâhibi gibi yerleşme.  Bırakıp gitmek zor olur.

(Resûlüllah’ın ağaç gölgesi diye bildirdiği yere yerleşen iyi düşünsün; nefsin gafleti insanı kötüye götürür.)

 

Dinini parçalayıp da dünyasını yamayanlardan olmayın. Dünyayı sevip  de âhireti unutanın ibâdetine îtibar edilmez.  (İbrahim Edhem K.S.)

(İlim, irfan, din, diyânet, mevkî ve makamını boşa harcayan hasta ruhlu kişiler kast olunmuştur.)

 

Hizmetin büyüğü: Sıhhat, servet ve saâdetin sigortası, sadakadır.

(Mü’minler için sadaka, belâyı def’eder, ömrü artırır, maksada ulaştırır, dünya ve âhirette kurtuluşa sebep, saâdete vesiledir.)

 

En makbul sadaka, insanları irşad etmek ve Allah ile arasını bulmaktır.

(Mânevî kârı büyük, her mü’mine farz olan mühim iş..)

 

Fukaraya verilen sadaka bire on, talebeye verilen sadaka, bire milyondur. İki cihan saâdeti kabul olmuş sadakada saklıdır.

(Aklı olan çorak yere tohum atmaz, iyi yere eker de ecir bekler.)



(Bu îtibarla erenlerin sözleri dertlere devâ gönüllere ziyâ ve şifâdır.)

Aziz  Müslüman! Bunca  beyanlar; her biri hazine değerinde kelâmlar, sana hizmettir. Yanlışı düzeltsin, hakla buluşsun, cefâ görmeden safâya, kavuşsun diye hazırlanmıştır. Dikkatle oku, başkalarına da okut ve anlat.


İncemeseleler.com / Arşiv

   
© incemeseleler.com